Boşuna ümide kapılmayın

Rakamlar dehşet verici. 12 yılda yani aklanmaya çalışılan yıllarda tam 14.500 insanımız iş kazalarında hayatını kaybetmiş. Evet, 12 yıldır kesintisiz iktidarda olan AKP, 14.500 insanımız öldükten sonra iş ve işçi güvenliği konusunda adımlar atmaya karar vermiş. İlk adım, "ne olursa olsun biz, sorumlu değiliz" adımıdır. Olur mu öyle şey, diyorsanız, bu kadar iş kazalarının ve işçi cinayetlerinin yaşandığı bir ülkede göstermelikte olsa bir bakan istifa ederdi. Dimi ama? Atılması beklenen diğer adımlar ise "yapamazsınız" dedirtecek, adımlardır. Mesela, inşaatlarda yapı denetim şirketlerine verilen yetkiler artırılacak. İşçi sağlığı ve güvenliği hizmetleri de bu şirketlere bırakılacak. Bu mümkün mü? Bir kere mahkemelerin "inşaat yapılamaz" kararlarına rağmen "biz yaparız" mantığıyla hareket eden, gecekondu saraylar, villalar vs. yapan bir anlayış, kendini denetletmiyor, başkasını nasıl denetleyecek! Hadi denetletsin, diyelim! Yargıda, emniyette, belediyecilikte ve kamuda ısrarla "yandaşlık" yapan, insanımızı fikrine ve zikrine göre tasnif eden, ona göre kadro açan veya boşaltan bir anlayış, bu denetmeleri hangi kriterlere göre seçecek ve bu denetmenler yine hangi kriterle görev yapacak. Ha! Denetmen maaşını işveren verecekse zaten bu iş yürümez? İnsan kendi işine son verir mi? Ölümlü iş kazalarına neden olan şirketlere verilecek para cezaları yüzde 50'den yüzde 400'e kadar çıkarılacak. İş kazası yaşanmayan şirketler ödüllendirilecek. Her işyerine, iş güvenlik uzmanı çalıştırma zorunluluğu getirilecek. (Bu güvenlik uzmanı patrona rağmen nasıl olumsuz rapor yazacak). Taşeron işçiye (gönüllü köleliğe) devam edilecek. Bu pantolon yama tutmaz. Soma'daki faciadan sonra hükümet bir dizi kararlar aldı. Madende çalışanlar en az asgari ücretin iki katı maaş alacak, 6 saat çalışacak vs. Ne oldu? İşveren dedi ki, ben bu şartlarda işletmeyi ayakta tutamam. Kimisi ocağı kapatmaya karar verdi. Kimisi, yemeğinizi cebinizden, hem de gün yüzüne çıkmadan yiyeceksiniz, defi hacetinizi pet şişelere yapacaksınız? Ya da işten ayrılacaksınız? Başka bir geliri ve arkasında devlet desteği bulunmayan vatandaşım mecburen çalışmaya devam etti. Sonuç ortada?Hükümetin aldığı veya alacağı (!) kararlar holdingleri etkilemez. Kimi etkiler? Küçük ve orta ölçekli işletmeleri? Ülkemizde KOBİ' ler toplam girişim sayısının %99,9'unu, istihdamın %77,8'ini, maaş ve ücretlerin %51,5'ini oluşturmaktadır. Bu işletmelerin sadece dörtte biri mevzuatlara uygun iş yapıyor ve işçi çalıştırıyor. Bu bile başarıdır. Şaşırmayın! Liberal bir ekonomi anlayışıyla yönetilen ve yabancı markaların, maddelerin pazarı haline getirilen ülkemizde, KOBİ'ler hala ayakta duruyorsa bu bir başarıdır. Hemen bu işletmelerin patronlarını da suçlamayın! Düşünün bir kere! Dev holdinglerle, dünya markalarıyla aynı şartlarda rekabete itilen işletmeler ne yapacak? Asgari ücret üzerinden en az 10, 12 saat üzere işçi çalıştıracak. Vergiden kaçırmak zorunda kalacak. SGK'yı en az limitten ödeyebilirse, ödeyecek. Yıllanmış, kullanımdan kalkmış makinelerle, bodrum katlarda işine devam edecek. Etmezse batacak. Çalışanlar işsiz kalacak.  Hükümet diyor ki! Vergini, SGK'nın zamanında ödeyeceksin. İşçini mağdur etmeyeceksin. Kirası bol sanayi sitelerine gidecek, alet edevatını yenileyecek. Birde iyi maaşlı iş güvenliği uzmanı çalıştıracaksın vs.Boşuna kimse ümitlenmesin! Belki kanunlar vs. çıkar ama uygulanamaz. Neden? İktidar hiç kendi topuğuna sıkar mı? Ne demek şimdi bu! Bakın! 12 yıllık iktidar partisi daha kendi, kendine verdiği sözü tutmadı ki, işçiyi, işvereni korusun? Memura ne denilmişti? Enflasyon oranı üzerinden zam alacaksın. Enflasyon % 9,7. Zam % 3. Aldın mı? Ha! Memur mesaisine de 9 kuruş zam. Açlık sınır 1200 TL'lerde geziyor. Hükümet asgari ücreti günlük 1 TL arttırarak, 922 TL'ye yükseltiyor. İyi para, dimi! Benzini dolara endekslendik, sözlerini ise çoktan unuttunuz? Çözümsüz değilsiniz. Baksanız hemen göreceksiniz. Ha! Bakar, körsünüz. Peki, bugün her saat başı ABD'ye, Obama'ya "hışt" diyen ve durduran Rusya devlet başkanı Putin'i de mi, duymadınız. Putin ne yaptı? Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve sosyal devlet projelerine sarıldı. Bu bir iddia değil itiraftır. Putin'in danışmanı Prof. Andrei Korotkov; "Putin, bir devletin kalkınması için sosyal adaleti sağlayacak, adil paylaşımı verecek, sosyal hakları sunacak, harcama yapan kesime tüketim imkânı tanıyacak ve halka huzur getirecek sistem arayışında. Sayın Putin, 'MEM bunların hepsini sağladığı için biz de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız' diyor" dedi. Hala duymayacaksınız mı?HA! YAŞAM ODALARI YİNE YOK?