Beldelerde bahar, Belediyelerde kış uykusu

Deniz seviyesinden tam bin dokuz yüz metre yüksekteyiz. Ekim ayından beri kurulu olan sobalar, tutuşturulmuş kaloriferler, yakılan kombiler hala yanmaya devam ediyorlar. Evet, bu kış diğerlerine göre biraz daha ılık geçti ama, Nisan girdikten sonra da üç-dört kez şehrimiz beyaza büründü. Palandökenlerin, Dumlu dağlarının tepeleri hala beyaz olsa da eteklerinde, biraz daha aşağılarda tabiatta bir kıpırdanma var, yeşerme, tomurcuklanma yarışındaki ağaçlar gözden kaçmıyor. Bahar, ağır ağır merhaba makamında Erzurum'a da el sallamaya başladı. Dağlarda-taşlarda, ağaçlarda-kuşlarda bir bahar havası sezilirken şehrimizdeki belediyeler kara kış uykularına devam ediyorlar. Erzurum'da yaşayanlar, şehrin en işlek caddelerinde, biraz tali caddelerde tandır gibi çukurlardan atlayarak, arabasını atlatarak yürümek zorunda. Yağmur suları ile mini mini havuzlara dönüşen çukurlar, sürücülerle yayalar arasında hala kavga ve küfürleşme sebebi? Beldelere bahar geldi lakin belediyeler hala kış uykusundan uyanamadılar. Palandöken dağının eteklerinde kurulu bulunan şehir halkı yediden yetmişe   plastik bidonlarla su taşımaya devam ediyorlar. Şehirde yayınlanan onlarca gazete var, hiç birinde dişe dokunur, elle tutulur bir eleştiri göze çarpmıyor. Yaygın ifadesi ile yandaş medya  koca şehri esir almış durumda. Başka şehir görmesek sürdürdükleri  kış uykularını belediyecilik diye bize yutturacaklar. Belediyeleri iktidar partisinden adaylara telsim ederseniz hizmet kat kat gelecek diyerek milletten oy topladılar, koltuğa oturdular ve işte ikinci seneye devam ediyorlar ne taş üstüne taş konulmuş ne de bir çukur eksilmiş. Beldelerde bahar, belediyelerde kış uykusu? Bizde böyle,sizlerden ne haber?