Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde (MEM) para ile ilgili devrim niteliğinde çözümler ortaya koyuyor. 2001 krizini çıkaran ABD, Kemal Derviş'i IMF reçetesiyle göndermiş, Merkez Bankası'nın elini bağlamış, kemer sıkma (sıkı para) politikası ile parayı piyasadan çektirmiş, devleti de milleti de kredi mahkûmu yapmış, banka kapısında dilenci etmişti. Meclis'teki siyasiler kör dövüşü yaparken bu süreç aynen devam ediyor. Yanlışlık sistemden kaynaklanıyor, neoliberal sistemi değiştirip MEM'e geçmek şart diyen tek bilim adamı Prof. Dr. Baş'tır. Baş, MEM ile 5000 TL asgari ücret, 1500 TL ev hanımı maaşı, 1000 TL vatandaşlık maaşı, 250 TL çocuk maaşı, 15 bin TL doğum ikramiyesi takdir etti. Dikkatle bakan göz, alt gelir grubu, ev hanımı, çocuk ve yoksullardan yola çıkıldığını görür. Yıllık toplam gider 1 trilyon 980 milyar TL (730 milyar dolar) olur. Bu cömert programdaki maaşlar, mevcut bütçe ile verilemez. Özelleştirmeler yoluyla elimizden çıkarılan kurumlar ve de yeraltı madenlerimiz geri alınacak, millileştirilecek, 2 trilyon TL GSMH ve 3 katrilyon dolar değerindeki yeraltı madenlerimizin her yıl 1 trilyon dolar kısmının devreye sokulması karşılığında para basılması suretiyle verilecektir. Baş, mevcut programla 35 yıldır paramızı basamadığımızı, para tedariki hard currency modelini esas alan Merkez Bankası'na konulan yabancı paraların fotokopisi TL'yi kullanırken sömürüldüğümüzü ifade ediyor. Sıkı para politikası, kemer sıkma vs ile büyüyemeyiz. 50 bin TL ile 500 milyonluk şirketi yürütemezsiniz. Şirket büyüdükçe para ihtiyacı büyüyecektir. Para miktarı artması için daha fazla yabancı sıcak paraya (kredi) ihtiyaç olacak ki daha fazla faiz demek.Para hacmini genişletecek ve bu maaşları vereceğiz derken, karşımızdakiler "Enflasyon olur, Türk Lirası'nın değeri düşer" diyordu. Baş, Türk Lirası'na, GSMH ve yeraltı madenlerini rezerv kabul eden güçlü reel destek ortaya koymaktadır. ABD, doları altın karşılığı basmayı reddetmiş, devamlı parasını basarak dünyayı sömürüp herhangi bir destek ortaya koymazken; TL, dolar ve Euro'dan daha güçlü bir para olacaktır. Nasıl ki bir Japon şirket, yeni ve kârlı bir proje ile ortaya çıktığında hisse değeri artıyor ya da Amerikalı bir şirket, Ortadoğu'da petrol veya maden ruhsatı aldığı anda hisse değerleri yükselip tavan yapıyorsa, Türkiye'nin özelleştirmeler yoluyla elinden çıkardığı kurumları ve madenleri geri almaya başladığı haberi ile bir anda Türk Lirası'nın itibarı ve değeri artacaktır. Milletimizin BTP'ye meyletmesi, iş âlemine sinyal atacaktır. Ticarette geleceği satın almak diye bir tabir vardır. MEM ayak sesleri, işi bilenleri harekete geçirecek, 10 trilyona ulaşacak GSMH'den pay kapma yarışında geride kalmamak için yatırım telaşına sokacaktır.Milletimizin millileştirme yanlısı BTP'ye yönelmesi, varlıklarımıza milletimiz adına sahip çıkması varlıklı veya yoksul herkesi güçlü ve mutlu edecek dünya standardının üstüne çıkaracaktır. Prof. Dr. Haydar Baş, "Hiç endişelenmeyin, ben bu işi en iyi bilen adamım" diyor. Çok şükür, 'evet'.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020