Türkiye'nin iç ve dış toplam borcu 750 milyar dolar civarıdır.
Türkiye'de toplam 33 milyon 275 bin 632 icra dosyası mevcut iken, bu sayının son güncel rakamlarının 35 milyona dayandığı tahmin ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ekim 2022'de, "Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece, faiz her geçen gün inmeye devam edecektir" dediğinde politika faizi yüzde 10,5 idi.
Sonra ne oldu, politika faizi yüzde 35 oldu.
Ekim ayı tüketici fiyatları yüzde 61,36 oldu. Bu arada üretici fiyatlarının arttığı bir yerde, tüketici fiyatlarının ineceğini ileri sürmek kadar tuhaf bir durum olamaz.
Zira tüketici fiyatlarındaki artışın bizzat üretici fiyatlarından kaynaklandığı çok basit bir iktisat bilgisidir.
Ancak günümüz ekonomisi üzerine yapılan ısmarlama güzellemeler ve illüzyonist rakam oyunlarının gerçekleri ve sokağı hiçbir şekilde yansıtmadığı ortadadır.
Öte yandan, dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 13 bin 334 TL olurken, yoksulluk sınırı ise, 43 bin 433 TL olarak gerçekleşti.
Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise, 17 bin 336 TL'ye ulaştı.
Bu reel tabloya göre, gerek asgari ücretliler ve gerekse emekliler açlık sınırının altında ücret almaktadırlar.
Bu durum dünyanın en gelişmemiş ülkelerinde rastlanılacak bir manzaradır.
Bugün en temel barınma ihtiyacı olarak adlandırılan konut edinme gereksinimi, bugün elde edilen ücretlere bakıldığında tümüyle hayal noktasındadır.
Ve kira giderleri… En düşük kira giderleri bugün 10 bin TL seviyelerinde seyretmektedir.
Asgari ücret 11 bin 400, emekli maaşı 7 bin 500 TL.
Bir insanın, bu ücretlerle hayatta kalması düşünülebilir mi?
Borçsuz bir gün yaşayabilmesi olanaklı mı?
Ya evindeki huzursuzluğu!
Şiddet, geçimsizlik, tartışmalar, boşalmalar, intiharlar gibi sosyal ve toplumsal cinnetin en birinci sebebi, doğrudan doğruya ekonomidir ve düşük ücretlerin bu milletin evlatlarına reva görülmesidir.
Bu ülkenin kaynakları sonsuz ve sınırsızdır.
Ülkemizin yer altı ve üstünde var olan kaynakları, dünyada eşi benzeri olmadığı kadar fazladır.
İnsan gücümüz dünyanın en iyisidir.
Yetenekli gençlik desen, bizdeki gibisi yok.
Atatürk bu toprakların ürünüdür.
Dünyada başka hiçbir millete, Atatürk gibi bir deha nasip olmamıştır.
"Milli Ekonomi Modeli" Türk milleti için yazılmıştır.
Haydar Baş Bey bu ülkenin evladıdır.
Bu kadar yüksek değerlere sahip bir ülkenin ekonomik olarak yerlerde sürünmesi, akıl tutulmasıdır.
Sorumlu olarak sadece siyaseti ve Ankara'yı göstermek, bence doğru ve isabetli değildir.
Ankara'dakiler vekildir.
Türk milleti asıldır.
Şimdi asıllara büyük bir görev düşmektedir.
Yitirdiğin değerlere sahip çıkmak.
Bugün her şeye ve yıkık harabe ekonomiye rağmen yılbaşından sonra açıklanacak asgari ücret ve emekli maaşının, en az 25 bin TL olması kaçınılmazdır.
Bahsettiğim "Milli Ekonomi Modeli" ülkemizde uygulamada olmuş olsaydı, bu rakam en az 45 bin TL olacaktı.
Nasıl bir fırsatı kaçırdığınızı bence iyi düşünün.
- Emekli maaşı senin sabah kahvaltın / 19.11.2024
- Halk ‘Mansur Yavaş’ diyor / 18.11.2024
- Sağlık Bakanı istifa etmeli / 14.11.2024
- Milli olmayan partiler kapatılmalı / 13.11.2024
- İktidara kızıp, devlete ateş etme! / 12.11.2024
- TS küme düşecek / 11.11.2024
- Düzenbaz, sahtekâr Standard & Poor's / 07.11.2024
- Sağlık Bakanlığı delirmiş olmalı! / 06.11.2024
- Atatürk başlattı, Haydar Baş tamamladı / 05.11.2024