ALMAN VAKIFLARI MUGALATASININ PERDE ARKASI

Önce bir tespit: Emperyal devletler az gelişmiş ya da üçüncü dünya ülkelerine öncelikle vakıflar aracılığı ile nüfuz  edip yönlendirmeye çalışırlar ve Batı'nın  bütün vakıf teşebbüslerinin ardında  o ülkelerin istihbarat örgütleri vardır. Buradan hareketle Başbakan Erdoğan'ın Alman Vakıflarını hedef alması şekil itibarı ile doğru gibi görünüyor, ancak: Recep Tayyip Erdoğan bu ülkede sıradan biri değil, Başbakandır. Dolayısı ile onun böyle bir serzenişte bulunmaya veya şikayet etmeye hakkı olamaz. Varsa bir yanlış, harekete geçersin ve o vakıfların faaliyetini anında durdurursun! Tayyip Bey 9 yıldır ülkeyi yönetiyor, oldu mu böyle bir şey? Hayır! O zaman şimdi bu vakıflar söylemi ya da mugalatası (yanıltmaca) niye? Öyle ya Başbakan dediğin dedikodu yapmaz, gereğini yapar değil mi? Sorunun cevabı şudur: Tayyip Erdoğan malum ses bombası uzmanıdır ve çıkardığı kuru gürültülerle gündem değiştirir. PKK ile gerekirse yine müzakere ederiz sözü toplumda Habur misali yeni bir  infial dalgasına sebep olmasın diye karşı atakla CHP'yi Alman vakıflarını kullanarak hedefe oturttu ve gündem saptırmasına gitti. Soruyorum herhangi bir belediye yabancı bir vakıftan kredi talep etse bile ona garanti veren Tayyip Erdoğan'ın yönettiği devletin Hazinesi Müsteşarlığı değil mi? Garanti veren de talep eden kadar sorumlu olmaz mı? Hem kredi almak illa PKK'ya yardım anlamına mı geliyor... Velev ki muhtemelen Eskişehir Belediyesinin kastedildiği olayda kredinin tahakkuk edip etmediği de belli değildir. Ayrıca bu Alman Vakıflarından Türk Belediyeler Birliği'nin böylesi ilişkileri yani talep edilen ve kullanılan krediler de vardır. Peki kim var Belediyeler Birliğinin başında? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Kadir Topbaş! Sen Topbaş'ı görmeyeceksin ve işe CHP'yi bulaştırıp yapay bir gündem oluşturacaksın. Yemezler bunu! Ayrıca yabancı vakıflara madem bu kadar hasımsın şu Soroscu TESEV misali vakıfların yaptıklarını neden görmezsin? Amacımız CHP'yi savunmak değil, Tayyip Erdoğan'ın çelişkisini ortaya koymaktır. Keşke Erdoğan gerçekten bu vakıflara karşı olsa da onu alkışlasak! Hadisenin bir diğer boyutu da Almanya'ya aba altında sopa göstermektir. Evet Tayyip bey Alman Devletine; Deniz Feneri olayında yeni bir hamle daha yaparsan ben de  senin Vakıflarını hedefe oturturum mesajını iletiyor!..

KİM BU KÖSTEBEK BAKAN?

İddia sahibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Söylediği mealen şudur: "Deniz Feneri olayında Başbakan'a çok yakın bir Bakan köstebeklik yaptı ve Deniz Feneri şüphelilerini önceden uyararak arama yapılacak, tedbir alın uyarısında bulundu. İddia korkunç! Bu iddianın Anamuhalefet lideri tarafından dillendirilmesi vahameti daha da artırıyor! Kılıçdaroğlu TV'de Uğur Dündar'a bu bakanı açıklayacağının da  mesajını verdi . Anlayamadığım her konuya laf yetiştiren Başbakan'ın bu ifadeye  ve Deniz Feneri bağlamındaki gelişmelere dut yemiş bülbül misali olmasıdır. Belli ki yumuşak karın bu zekat hırsızlığı hadisesidir !?

STAR TV VE  FERİT ŞAHENK!

Star Gurubu Cem Uzan döneminde benim Ankara Temsilciliğini  ve Televizyonunda program yaptığım bir yer, dolayısı ile orayla ilgili gelişmeleri yakından izliyorum. Star TV şimdi Aydın Doğan'dan Ferit Şahenk'e geçiyor, bu satış için görüşmelerin yapıldığı Doğan Gurubu tarafından ilan edildi. Aydın Doğan'a küçül diyenlerin Ferit Şahenk'e büyü demeleri ilginç değil mi? Öyle ya Ferit Bey yapı olarak muhafazakar biri değil, eşi ABD'li ve aile olarak da laikçi bilinirler ve de 28 Şubat sürecinde NTV'deki yayınları ile TSK'nın silahşörü gibiydiler. Dolayısı ile bugün ne oldu da AKP'nin destekçisi haline geldi ve de güven telkin etti acaba? Tamam bankacılık ve mütahitlik işleri var ama zarar eden bir sektöre yani medyaya bu kriz ortamında 400 milyon dolar nakit yatırmak hangi anlayışın ürünü? Belli ki işin içinde bizim bilmediklerimiz ya da yazamadıklarımız var!

YAZICIO?LU SUİKASTINDA SORULAR?

1) Merhum Yazıcıoğlu'nun olayının üstünden yıllar geçti. Cumhurbaşkanı neden şimdi konuyu gündeme getirip tutuklamalar sürecine start verdirdi? 2) Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Kaza olayından başka bir kaza çıkarılmak isteniyor" derken neyi ve kimi kastetti? 3) Kazayı soruşturmakla görevli TBMM Komisyonunun AKP'li Başkanı Veysi Kaynak, "Her şeyi jandarmaya yüklüyoruz ama kaza raporunu gizleyen Kahramanmaraş Emniyetidir" derken ne söylemek istedi? 4) TSK mensupları Yazıcıoğlu gibi iktidarda olmayan birine neden suikast yapmak isteyebilir? 5) Düşen helikopter olayında bazı iddiaların merkezinde olan ve merkeze çekilen dönemin Kahramanmaraş Valisi Niyazı Tanılır'ın şimdi Kamu Güvenliği Müsteşarı yapılması hangi anlama geliyor? 6) Muhsin Bey bir şeylerden çok emin oldu, açıklamalar yapacaktı da susturuldu mu acaba?