Sınırsız bir arayış vardır. Biz farkında olmadan aslında Cenab-ı Hakk'ı çeşitli yollarda, çeşitli varlıklarda sevmek istiyoruz. İşin farkında değiliz. Çünkü sonsuz O'dur. Sendeki sonsuz sevgi duygusu eğer bir yerden bir yere devamlı surette bir arayış çemberi içerisinde sürekli halde geziyor ve her gördüğüne "budur" dercesine varmak istiyorsan veya O'nunla olmak istiyorsan, içindeki sonsuz Vacibu'l Vücud olan Allah'tan gelen sevgi ile beraber bir arayış peşindesin de ondandır. Sevginin sonsuz olmasının alamet ve işareti bu olmalıdır. Eğer sevdiğin şeyin başı ve sonu olmuş olsa idi senin sevginin de başı ve sonu olmuş olacaktı. Çünkü sen de O'nun eserisin, sevgin de O'nun eseridir. Sen de varlıksın, mahluksun, sevgi de varlıktır, mahluktur. Ama iki mahluk/yaratılmış, bir yaratılmamış olandan etkilenerek O'na doğru sürükleniyor. Tabir-i caizse o duygu bizi, lokomotiflerin vagonları çektiği gibi arkasında sürüklüyor. Biz, istesek de istemesek de böyle bir seyir içerisinde arayış peşindeyiz. Bir sevgi, bir muhabbet, bugünkü ifadeyle bir aşk arayışı peşindeyiz. İstesek de, istemesek de işin hakikati budur.Allah sevgisinin mahiyeti de, bir, kulun Allah'ı sevmesi, iki, Allah'ın kulu sevmesi tarzında ifade edilebilir. Yani kul Allah'ı nasıl sever? Allah, kulunu nasıl sever? Ayet-i kerimede şöyle buyuruluyor: "Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler." (Mâide, 5/54). Yani burada karşılıklı bir sevgi var, bir alış-veriş var. Allah'ın kullarını sevmesi, kulların da Allah'ı sevmesi var.Kulun Allah'ı sevmesi, O'nun yarattıklarını sevmesiyle başlıyor. Bir sebebe binaen başlıyor. Size her kim yardım ederse veya siz her kimden bir menfaat umuyorsanız, ona karşı bir sevgi meyliniz, muhabbetiniz vardır. Bu elinizde değildir. İşte o vasıta bir sebep suretiyle insanın Allah'ı sevmesi tarzında gelişir. Verdiği nimetlerden dolayı Rabbini sever. Bir çok nimet vermiştir; çocuk vermiştir, servet vermiştir; ondan dolayı Rabbini sever. Yani Allah'ın ihsanlarından, kereminden dolayı Rabbini sevmeye başlar. Böyle giderken işte o sevgi esnasında ifa ve eda ettiği birtakım itaat ve ibadetler vardır. Bunlarda karşılık beklemeden tecelliler olur.