Ağabeyin izinden Horasan’a yolculuk
Hz. Mâsume, bütün bu gelişmeleri endişe ve kaygıyla izliyordu. On yaşında babasını kaybettikten sonra ağabeyi İmam Rıza’nın himayesine girmişti
01.09.2024 18:52:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hz. Mâsume, bütün bu gelişmeleri endişe ve kaygıyla izliyordu. On yaşında babasını kaybettikten sonra ağabeyi İmam Rıza'nın himayesine girmişti. Ve kendisine çok bağlıydı. Ve şimdi de sevgili kardeşinden ayrılmıştı.
Kum'un büyüklerinden nakledildiğine göre; Me'mun'un, İmam Rıza'yı Medine'den Merv şehrine götürmesinden bir yıl geçtikten sonra, yani Hicret'in 201. yılında Hz. Mâsume, kardeşini görmek için, birkaç kardeşinin eşliğinde Medine'den Horasan'a doğru hareket etti.
Horasan yolculuğunda Hz. Mâsume'yle birlikte olanlar
Bu yolculukta Hz. Mâsume Fazl, Ca'fer, Hâdi ve Kâsım isminde dört kardeşi ve birkaç yeğeni ve birkaç hizmetçi ile birlikte idi.
Bu yolculuk görünüşte İmam Rıza'yı ziyaret etmek için olsa da gerçekte İmam Rıza'nın velayetini halka anlatmak için yapılan bir hicretti.
Hz. Mâsume Horasan'a doğru ilerlerken Save'ye ulaştı. Save'den Kum'a gelişi hakkında çeşitli görüşler vardır.
Ancak bu konuda en sağlam ve en iyi kaynak Allame Meclisî, Muhaddis Kummî ve diğer bazı büyük âlimlerin adından güvenle söz ettikleri Hasan b. Muhammed'in "Tarih-i Kum" adlı kitabıdır.
Allame Meclisî, Bihâru'l-Envâr'da bu eserden alıntı yaparak şöyle yazar:
"İmam Rıza, Me'mun'un daveti üzerine Hicrî 200 yılında Medine'den Horasan'a gitti. Hz. Mâsume de kardeşini görmek için 201'de Medine'den Horasan'a doğru hareket etti.
Save'ye ulaştıklarında Hz. Mâsume hastalandı. Yanındakilere Kum'a ne kadar kaldığını sordu. On fersahlık yollarının kaldığını söylediler.
Bunun üzerine hizmetçisine, 'Kum bizim sevenlerimizin yeridir' buyurdu ve Kum'a doğru hareket etmelerini söyledi. Böylece Kum'a geldiler.
İmam Rıza'nın ashabından Musa b. Hazrec b. Saad Eş'arî'nin evinde misafir oldular."
Ancak daha doğru olan rivayet şudur ki: Hz. Mâsume'nin Kum'a geldiği haberi Saad ailesine ulaştığında hep birlikte O'nu karşılamaya gittiler. Kum'da kalması için O'nu davet ettiler. Musa b. Hazrec, Hz. Mâsume'nin kervanına ulaştı. O büyük hanımefendinin devesinin dizginini tutarak O'nu Kum'a getirdi. Kendisini bizzat evinde ağırladı.
Ne var ki aradan henüz on altı veya on yedi gün geçmemişti ki Hz. Mâsume dünyaya gözlerini kapattı.
Hz. Mâsume Kum'da bulunduğu sürece kardeşinin hüznünden dolayı ağlıyordu.
Musa b. Hazrec'in evinde ibadet için ayrılan özel bir bölüm vardı. Bu yer günümüze kadar muhafaza edilmiştir. Bugün üzerinde talebelerin kaldığı yurtlar vardır.
Burası, günümüzde Kum'un Meydanı Mir semtinde yer alan "Medrese-i Sittiye" adıyla bilinir.
(Setti, hanımefendi demektir. Bu medrese Hz. Mâsume'ye ait olduğundan bu ismi almıştır. Beytu'n-Nur (Nur Evi) denmesinin sebebi buranın kutsallığından kaynaklanmaktadır).
Hz. Mâsume'nin karşılanması
Nakledilen sahih hadislere göre, Hz. Mâsume'nin (a.s.) Kum'a girişlerinde, Kum'un büyükleri, onların önünde Musa b. Hazrec ve Kum halkından kalabalık bir grup, Hz. Mâsume'yi (a.s.) karşıladılar. Ve birçok kurban kestiler.
Hz. Mâsume (a.s.), Kum'da, şehrin büyüklerinden olan Musa b. Hazrec b. Sa'd Eş'arî'nin ricası üzerine onun evine yerleşti.
Hz. Mâsume'nin hastalanması
Save halkı Ehl-i Beyt'e düşmanlıklarıyla bilinirlerdi. Hz. Mâsume'nin kervanı Save'ye vardığında Saveliler kervana hücum etti. Çok şiddetli bir çatışma çıktı. Bu çatışmada Hz. Mâsume'nin kardeşleri ve yeğenleri şehit oldular. Toplam 23 kişi bu saldırıda şehid düştü.
Hz. Mâsume onların parçalanmış bedenlerini görünce çok üzüldü ve hastalandı.
Bir rivâyete göre ise; Hz. Mâsume'nin yemeğine zehir döktüler ve bu şekilde hastalanarak şehit oldu. Bazı rivâyetlere göre ise; Saveli bir kadın Hz. Mâsume'yi zehirledi.
Kum şehrinin halkı busaldırı haberini duyunca yardıma koştularsa da, olay yerine ulaştıklarında artık Hz. Mâsume'nin yakınlarından bazıları şehit olmuştu. Hz. Mâsume de (a.s.) bu olaydan duyduğu hüzün ve üzüntü neticesinde şiddetli bir şekilde hastalanmıştı.
Hz. Mâsume (a.s.), 201 Hicrî Kamerî yılının Rebiulevvel ayının 23'ünde Kum şehrine ulaştı." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)
Kum'un büyüklerinden nakledildiğine göre; Me'mun'un, İmam Rıza'yı Medine'den Merv şehrine götürmesinden bir yıl geçtikten sonra, yani Hicret'in 201. yılında Hz. Mâsume, kardeşini görmek için, birkaç kardeşinin eşliğinde Medine'den Horasan'a doğru hareket etti.
Horasan yolculuğunda Hz. Mâsume'yle birlikte olanlar
Bu yolculukta Hz. Mâsume Fazl, Ca'fer, Hâdi ve Kâsım isminde dört kardeşi ve birkaç yeğeni ve birkaç hizmetçi ile birlikte idi.
Bu yolculuk görünüşte İmam Rıza'yı ziyaret etmek için olsa da gerçekte İmam Rıza'nın velayetini halka anlatmak için yapılan bir hicretti.
Hz. Mâsume Horasan'a doğru ilerlerken Save'ye ulaştı. Save'den Kum'a gelişi hakkında çeşitli görüşler vardır.
Ancak bu konuda en sağlam ve en iyi kaynak Allame Meclisî, Muhaddis Kummî ve diğer bazı büyük âlimlerin adından güvenle söz ettikleri Hasan b. Muhammed'in "Tarih-i Kum" adlı kitabıdır.
Allame Meclisî, Bihâru'l-Envâr'da bu eserden alıntı yaparak şöyle yazar:
"İmam Rıza, Me'mun'un daveti üzerine Hicrî 200 yılında Medine'den Horasan'a gitti. Hz. Mâsume de kardeşini görmek için 201'de Medine'den Horasan'a doğru hareket etti.
Save'ye ulaştıklarında Hz. Mâsume hastalandı. Yanındakilere Kum'a ne kadar kaldığını sordu. On fersahlık yollarının kaldığını söylediler.
Bunun üzerine hizmetçisine, 'Kum bizim sevenlerimizin yeridir' buyurdu ve Kum'a doğru hareket etmelerini söyledi. Böylece Kum'a geldiler.
İmam Rıza'nın ashabından Musa b. Hazrec b. Saad Eş'arî'nin evinde misafir oldular."
Ancak daha doğru olan rivayet şudur ki: Hz. Mâsume'nin Kum'a geldiği haberi Saad ailesine ulaştığında hep birlikte O'nu karşılamaya gittiler. Kum'da kalması için O'nu davet ettiler. Musa b. Hazrec, Hz. Mâsume'nin kervanına ulaştı. O büyük hanımefendinin devesinin dizginini tutarak O'nu Kum'a getirdi. Kendisini bizzat evinde ağırladı.
Ne var ki aradan henüz on altı veya on yedi gün geçmemişti ki Hz. Mâsume dünyaya gözlerini kapattı.
Hz. Mâsume Kum'da bulunduğu sürece kardeşinin hüznünden dolayı ağlıyordu.
Musa b. Hazrec'in evinde ibadet için ayrılan özel bir bölüm vardı. Bu yer günümüze kadar muhafaza edilmiştir. Bugün üzerinde talebelerin kaldığı yurtlar vardır.
Burası, günümüzde Kum'un Meydanı Mir semtinde yer alan "Medrese-i Sittiye" adıyla bilinir.
(Setti, hanımefendi demektir. Bu medrese Hz. Mâsume'ye ait olduğundan bu ismi almıştır. Beytu'n-Nur (Nur Evi) denmesinin sebebi buranın kutsallığından kaynaklanmaktadır).
Hz. Mâsume'nin karşılanması
Nakledilen sahih hadislere göre, Hz. Mâsume'nin (a.s.) Kum'a girişlerinde, Kum'un büyükleri, onların önünde Musa b. Hazrec ve Kum halkından kalabalık bir grup, Hz. Mâsume'yi (a.s.) karşıladılar. Ve birçok kurban kestiler.
Hz. Mâsume (a.s.), Kum'da, şehrin büyüklerinden olan Musa b. Hazrec b. Sa'd Eş'arî'nin ricası üzerine onun evine yerleşti.
Hz. Mâsume'nin hastalanması
Save halkı Ehl-i Beyt'e düşmanlıklarıyla bilinirlerdi. Hz. Mâsume'nin kervanı Save'ye vardığında Saveliler kervana hücum etti. Çok şiddetli bir çatışma çıktı. Bu çatışmada Hz. Mâsume'nin kardeşleri ve yeğenleri şehit oldular. Toplam 23 kişi bu saldırıda şehid düştü.
Hz. Mâsume onların parçalanmış bedenlerini görünce çok üzüldü ve hastalandı.
Bir rivâyete göre ise; Hz. Mâsume'nin yemeğine zehir döktüler ve bu şekilde hastalanarak şehit oldu. Bazı rivâyetlere göre ise; Saveli bir kadın Hz. Mâsume'yi zehirledi.
Kum şehrinin halkı busaldırı haberini duyunca yardıma koştularsa da, olay yerine ulaştıklarında artık Hz. Mâsume'nin yakınlarından bazıları şehit olmuştu. Hz. Mâsume de (a.s.) bu olaydan duyduğu hüzün ve üzüntü neticesinde şiddetli bir şekilde hastalanmıştı.
Hz. Mâsume (a.s.), 201 Hicrî Kamerî yılının Rebiulevvel ayının 23'ünde Kum şehrine ulaştı." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































