logo
22 MAYIS 2024

Yıldırım düşmesi sonucu yaralanan askerimiz şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı, 3 Mayıs'ta Pençe operasyonu bölgesinde yıldırım düşmesi sonucu yaralanan Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ata Göçmen'in kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı
04.05.2024 10:26:00
İhlas Haber Ajansı
Yıldırım düşmesi sonucu yaralanan askerimiz şehit oldu
Yıldırım düşmesi sonucu yaralanan askerimiz şehit oldu
Milli Savunma Bakanlığı, 3 Mayıs'ta Pençe operasyonu bölgesinde yıldırım düşmesi sonucu yaralanan Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ata Göçmen'in kurtarılamayarak şehit olduğunu açıkladı.

Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, 'Pençe operasyonu bölgesinde, 3 Mayıs 2024 tarihinde, yıldırım düşmesi sonucunda yaralanarak hastaneye sevk edilen kahraman silah arkadaşımız Piyade Astsubay Kıdemli Çavu. Ata Göçmen, tedavi gördüğü hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.

Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz' ifadelerine yer verildi.
İç güvey basın da görmedi
Sadece iki gazetede birinci sayfada haber oldu
Erdoğan'dan yeni savaş uyarısı
Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse...
Tartışmalı yasa tasarısı için tarih verdi
'Önümüzdeki hafta Meclis'e gelecek'
Adnan Oktar savunma yaptı
'İsterseniz 1 milyon yıl verin'
Ata Emre Akman'ın katili çocuk suçlu olarak yargılanacak
En fazla 20 yıla kadar hapsi istendi
Hasan Saklanan'ın cenazesi Türkiye'ye getiriliyor
İsrail polisi tarafından öldürülmüştü
Bolu'da Tanju Özcan şov devam ediyor
AKP ve CHP'ye 'izmarit cezası' kestirdi
MHP'li isim talimatı Bahçeli'nin verdiğini söyledi
'Genel seçim hazırlıklarına başladık'
Kasten öldürme dahil 23 ayrı suçtan aranıyordu
Barış Boyun İtalya'da yakalandı
Kamuda Tasarruf Paketi yargıya taşındı
"Kazanımlar gasbediliyor"
AKP sıralarına dönüp seslendi
Bu zavallı aileyi grubunuzdan temizleyin
İspanya 28 Mayıs'ta Filistin'i tanıyacak
"Sözlerin eyleme geçme vakti geldi"
İsrail, Cenin Kampı'ndaki saldırılarını genişletti
Batı Şeria da Gazze gibi!
İngiltere'de yıllık enflasyon yüzde 2.3'e geriledi
Türkiye'de ise aylık enflasyon yüzde 3.18
İran'da cenaze töreni
Reisi'nin cenaze namazını Hamaney kıldırdı
İç güvey basın da görmedi
Sadece iki gazetede birinci sayfada haber oldu
Erdoğan'dan yeni savaş uyarısı
Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse...
Tartışmalı yasa tasarısı için tarih verdi
'Önümüzdeki hafta Meclis'e gelecek'
Adnan Oktar savunma yaptı
'İsterseniz 1 milyon yıl verin'
Ata Emre Akman'ın katili çocuk suçlu olarak yargılanacak
En fazla 20 yıla kadar hapsi istendi
Hasan Saklanan'ın cenazesi Türkiye'ye getiriliyor
İsrail polisi tarafından öldürülmüştü
Bolu'da Tanju Özcan şov devam ediyor
AKP ve CHP'ye 'izmarit cezası' kestirdi
MHP'li isim talimatı Bahçeli'nin verdiğini söyledi
'Genel seçim hazırlıklarına başladık'
Kasten öldürme dahil 23 ayrı suçtan aranıyordu
Barış Boyun İtalya'da yakalandı
Kamuda Tasarruf Paketi yargıya taşındı
"Kazanımlar gasbediliyor"
AKP sıralarına dönüp seslendi
Bu zavallı aileyi grubunuzdan temizleyin
İspanya 28 Mayıs'ta Filistin'i tanıyacak
"Sözlerin eyleme geçme vakti geldi"
İsrail, Cenin Kampı'ndaki saldırılarını genişletti
Batı Şeria da Gazze gibi!
İngiltere'de yıllık enflasyon yüzde 2.3'e geriledi
Türkiye'de ise aylık enflasyon yüzde 3.18
İran'da cenaze töreni
Reisi'nin cenaze namazını Hamaney kıldırdı

Adnan Oktar: İsterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem

Ortada bir örgütün olmadığını iddia eden sanık Oktar, ''Alenen bir oyun oynanıyor ama biz Allah'ın bir hikmeti olarak gördüğümüz için ses çıkarmıyoruz. Bana isterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem, dönersem neyim'' ifadelerini kullandı.
22.05.2024 18:03:00
İhlas Haber Ajansı
Adnan Oktar: İsterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem
Adnan Oktar: İsterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem
Örgüt yöneticisi Adnan Oktar'ın cezaevinde örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı ve örgüte üye kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla güncel yapılanma davasının görülmesine başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık Oktar, ''Mesela odamda yırtık kağıtlar oluyor, ona el konuluyor içinde şüpheli bir şey var mı diye. Yırtık kağıtta gizli bilgi arıyorlar. Çok kuşkulu ve şüpheli bir durum varmış gibi gösteriliyor ama ortada öyle bir şey yok'' dedi.

Silahlı suç örgütü yöneticisi Adnan Oktar'ın cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla örgütün 20 sanıklı güncel yapılanmasına yönelik davanın görülmesine başlandı. İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Adnan Oktar ve bazı sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada 2 tutuklu sanık ile 4 tutuksuz sanık da hazır bulundu.

''Mesela odamda yırtık kağıtlar oluyor, ona el konuluyor içinde şüpheli bir şey var mı diye''

Duruşmada savunma yapan sanık Adnan Oktar, ''Boş bir dava olduğu için cevap vermekte mahsur görmüyorum. Ben anlamıyorum, bitişiğimde memur bey beni izliyor. 3 ayrı kamerayla izleniyoruz, ayrı bir uzman ayrıca hem izliyor hem inceliyor. Bizim konuşmalarımız ertesi gün kahvehanelerde konuşulmaya başlanıyor. Gizli bir bilgi vermemiz mümkün değil, bu uygulamalardan dolayı anında duyuluyor. Gizli olan savunma delillerini anlatamıyorum, anlatamadığım için de savunma yapılamıyor. 6 yıldır ne bitmeyen kısıtlamalar var. Mesela odamda yırtık kağıtlar oluyor, ona el konuluyor içinde şüpheli bir şey var mı diye. Yırtık kağıtta gizli bilgi arıyorlar. Çok kuşkulu ve şüpheli bir durum varmış gibi gösteriliyor ama ortada öyle bir şey yok. Bu gereksiz kısıtlamayı kaldırsınlar, avukatlarımla doğru düzgün görüşemiyoruz'' dedi.

''Bana isterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem, dönersem neyim''

Ortada bir örgütün olmadığını iddia eden sanık Oktar, ''Burada yapılan şey İngiliz derin devletinin yaptığı bir eylem. Bizim anlattığımız İslam anlayışı yeni gençlik tarafından çok beğenildi. Panik olup ne yapalım dediler benim tutuklanmamı, eserlerime el konulmasını ve bütün faaliyetlerimizin durdurulmasını talep ettiler. Mesela İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi şehit ettiler. İngiliz derin devleti tarafından kumpas kuruldu çünkü onlarda Mehdi alerjisi var. Benim arkadaşlarım tertemiz, süper ve kaliteli insanlar. Devlet beni 49 yıldan beri tanır, adli sicilim bile tertemiz. Buna rağmen bu oyunlar yapılıyor daha da yapacaklar. Filistin'de yapılan oyunun ayarlayan da İngiliz derin devletidir. Canım arkadaşlarımı korkuttular, tutukladılar. Silahlı örgüt bilmem ne tamamen uydurma bunlar. Alenen bir oyun oynanıyor ama biz Allah'ın bir hikmeti olarak gördüğümüz için ses çıkarmıyoruz. Bana isterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem, dönersem neyim'' ifadelerini kullandı.

İsveç Barosu'ndan bir gözlemci duruşmada kayıt yaptı

Savuma devam ettiği sırada İsveç Barosu'ndan gözlemci olarak davaya katıldığını söyleyen bir kişi, Oktar'ın savunmasından bir kesiti video kaydı altına aldı. Hakime hanımın fark edip uyarmasıyla bazı sanık avukatları, gözlemcinin bunun suç olduğunu bilmediğini söylediğini ve mesajı herkesten sildiğini belirttiler. Bir sanık avukatı ise önemli bir durum olmayacağını düşündüğünü ifade edince mahkeme başkanı, "Nasıl bir şey olmaz' Adnan Oktar burada İngiliz derin devletinden bahsetti, tüm bunları gözlemcinin nereden bilelim İsveç derin devletine aktarmadığını' Hala bir şey olmaz diyorsunuz avukat bey. Maalesef Türkiye kadar özgürlükçü bir ülke yok. Siz gidip yurt dışında bir mahkemede böyle bir kayıt yapın, bakalım ne yapıyorlar size. Neyse devam edelim" şeklinde konuştu.

Duruşma yarın devam edecek

Ara kararını açıklayan mahkeme, diğer sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı yarına erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, aralarında Adnan Oktar'ın da bulunduğu 20 kişi 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı. İddianamede, silahlı suç örgütü yöneticisi olan Adnan Oktar'ın, cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı anlatıldı.

Hazırlanan iddianamede, şüpheli Adnan Oktar'ın mahkeme kararlarıyla silahlı suç örgütünün yöneticisi olarak kabul edildiği ve cezaevinde bulunduğu fakat cezaevinde bulunduğu süreç içerisinde örgütsel faaliyetlerine devam ettiği, özellikle avukatları ve diğer örgüt yöneticileri Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, talimatlarını cezaevi dışında yayılmasını sağladığı, bunu yaparken de özellikle diğer örgüt yöneticileri vasıtasıyla yargılamanın kumpas olduğuna ilişkin kamuoyu oluşturma ve siyasi lobi desteğini alma faaliyetlerine giriştiği kaydedildi.

Bu çerçevede şüpheli Oktar'ın ana çatı dosyada ceza alan ve cezaevinde bulunan örgüt üyeleriyle mektup ve avukatlar aracılığıyla iletişim kurduğunun aktarıldığı iddianamede, şüphelinin etkin pişman olmak isteyen örgüt üyelerini engellemeye çalıştığı, özellikle içeride ve dışarıda bulunan örgüt üyeleri üzerindeki etkinliğini devam ettirmeye çalıştığı, ayrıca dışarıda olan, işlem gören veya görmeyen örgüt üyelerinin bir arada kalması yönünde talimat verdiği belirtildi. Ayrıca, hazırlanan iddianamede, şüpheli Oktar'ın cezaevinde kaldığı dönemde özellikle 15 gün gibi kısa sürede yaklaşık 200 avukat ile görüşerek olağan akışa uygun olmayacak şekilde hukuki yardım adı altında görüşmeler gerçekleştirdiği, bu görüşmelerinde örgüte üye kazandırmayı amaçladığı, cezaevine giriş çıkışı kanuni sınırlar çerçevesinde serbest olan avukatlık mesleğinden faydalanmak üzere cezaevi dışındaki örgütsel tavır ve davranışları yönlendirmeye çalıştığı, bu tespit sonucundaysa şüpheli hakkında avukat görüşlerinin kısıtlanması yoluna gidildiği kaydedildi.

Hazırlanan iddianamede şüpheliler Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' suçundan 5'er yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması, ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca, örgüt üyelerinin örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği bütün suçlarından dolayı fail olarak cezalandırılması istendi. Şüphelilerin bu çerçevede ise 'örgütün veya amacının propagandasını yapma' suçundan 10,5'ar yıldan 31,5'ar yıla kadar hapis cezası olmak üzere toplamda 15,5'ar yıldan 43,5'ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede, diğer 17 şüphelinin ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma', 'örgüte yardım' ve 'örgütün veya amacının propagandasını yapma' gibi suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.

Basın örgütleri Roma gezisi konusunda ne diyor?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun THY’den uçak kiralayarak Roma’ya götürdüğü gazeteciler konusunda basın meslek örgütleri sessizliğini koruyor.
22.05.2024 17:43:00
Ahmet Şimşek
Basın örgütleri Roma gezisi konusunda ne diyor?
Basın örgütleri Roma gezisi konusunda ne diyor?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'un 2027 Avrupa Oyunları'na ev sahipliği yapmasına ilişkin mutabakat metnini imzalamak için Roma'ya uçak kiralayarak 45 gazeteciyi götürmesi ile ilgili tartışma sürüyor.

İmamoğlu ve basın danışmanı Murat Ongun'un 'gayet normal' dedikleri gezi için Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici 'normal değil' dedi ve bu usulün normal kabul edilmesinin basın meslek ilkeleri açısından sıkıntılı olduğunu savundu.

Geziye katılan gazeteciler ise yaptıkları ilk açıklamalarda gezide bir sakınca görmediklerini dile getirdiler.

Öte yandan CHP'de böyle bir usulün şimdiye kadar olmadığı ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı süresince yaptığı tüm yurt dışı gezileri takip eden gazetecilerin giderlerinin çalıştıkları basın kuruluşları tarafından karşılandığı ortaya çıktı.

Basın meslek örgütleri ne diyecek?

Tartışma siyasi bir hatta devam ederken, gazetecilik açısından görülen sakıncalar konusunda basın meslek örgütleri ise sessizliğini koruyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Basın Konseyi ve gazetecilik sendikaları şu ana kadar Roma gezisi hakkında bir açıklama yapmadılar. Ancak tartışmanın sürmesi halinde meslek kuruluşlarının önümüzdeki günlerde bu konuda bir açıklama yapmaları bekleniyor.

TGC ve Basın Konseyi'nin geziye katılan üyelerinden bir savunma isteyip istemedikleri ise bilinmiyor. 

Cinsel istismar şüphelisinin ölümünde yargılanan bekçi ve polislere 21 yıl hapis

Zonguldak'ta 2 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yakalanan 2 şüpheliden birinin, Kocaeli'de polis otosunda fenalaşarak hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan 2 polis ve bekçi ayrı ayrı 21 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
22.05.2024 16:03:00
İhlas Haber Ajansı
Cinsel istismar şüphelisinin ölümünde yargılanan bekçi ve polislere 21 yıl hapis
Cinsel istismar şüphelisinin ölümünde yargılanan bekçi ve polislere 21 yıl hapis
Olay, 2023'ün mayıs ayında Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde meydana geldi.

Meryem Ö.'nün evine misafirliğe gelen Furkan Sevinç, geceyi orada geçirdi. Ertesi gün Meryem Ö., yanına 8 yaşındaki kızını da alarak markete gitti. İddiaya göre, Furkan Sevinç, evde yalnız kaldığı 2 yaşındaki Nisanur Ö.'ye cinsel istismarda bulundu. Bayılan bebeğe tokat atarak ayıltmaya çalışan Sevinç, bebeği ayıltamayınca yürüyerek hastaneye götürdü. Sevinç doktorlara çocuğun dayısı olduğunu, bayılarak nöbet geçirdiğini söyledi. Yapılan müdahalelere rağmen bebek hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden bebeğin cinsel istismara maruz kaldığı muayenesinde anlaşılınca olayla ilgili anne Meryem Ö. ile Furkan Sevinç tutuklandı.

Polis ekiplerinin yaptığı geniş çaplı araştırmalar neticesinde de ölen bebeğin 8 yaşındaki ablası R.Ö.'nün de cinsel istismara maruz kaldığı ortaya çıktı. 5 şüphelinin bu olaya karıştığı iddia edildi. Bu şüphelilerden 3'ü tutuklandı, 2'sinin ise İstanbul'da olduğu belirlendi. Olaya karıştığı tespit edilen Metin Sucu (49) ile Ahmet G.'de (50) 22 Mayıs'ta İstanbul'da yakalandı. Şüpheliler, Çaycuma İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından alınıp, Zonguldak'a getirilmek üzere yola çıkarıldı.

2 şüpheliden biri hayatını kaybetti

Ekip otosu, Kocaeli'nin Derince ilçesinde otobanda seyir halindeyken, şüphelilerin kelepçelerinin sıkı olduğu, canlarının acıdığını söylemesi üzerine durdu.

İddiaya göre, kelepçeleri çıkarılan şüphelilerden Metin Sucu araçtan inerek kaçtı. O esnada polis memuru M.E.C. (34) ile bekçi U.O. (36) şahsı yakalayarak tekrardan polis otosuna aldı.

Ekipler araçla yola devam ederken iddiaya göre, şüpheliler taşkınlık çıkarmaya başladı. Şüphelileri sakinleştiren ekipler yoluna devam etti. Bir süre sonra şüphelilerin rahatsızlanması üzerine ekipler şahısları en yakın hastaneye götürdü. Hastanede yapılan müdahaleye rağmen kalbi duran Metin Sucu hayatını kaybetti.

Olaya ilişkin polis memurları M.E.C. , M.Y. (41) ile bekçi U.O. "görevi ihmal" ve "ölüme sebebiyet verme" suçlarından tutuklandı. Tedavisi tamamlanan diğer şüpheli Ahmet G. ise götürüldüğü Çaycuma'da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bir süre sonra Ahmet G'nin serbest bırakıldığı öğrenildi.

"Biz sadece görevimizi yerine getirdik"

Haklarında "Görevi ihmal" ve "Ölüme sebebiyet verme" suçlarından dava açılan polis M.E.C., M.Y. ile bekçi U.O'nun Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanmalarına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve aileler katıldı. Son sözleri sorulan sanıklardan polis M.E.C., "Olayın böyle olmasını istemezdik. Biz sadece görevimizi yerine getirdik. Sanıklar kaçtıkları için orantılı şekilde müdahalede bulunduk. Olay böyle sonuç bulduğu için üzgünüm" dedi.

"Yapılan taşkınlığa karşı görevimizi yaptık"

Üzgün olduğunu dile getiren M.Y., "Üzgünüz, bu durum bizi derinden sarstı. Yapılan taşkınlığa karşı görevimizi yaptık. Hastanenin çalışanları şüphelilerin istismar suçu sebebiyle yakalandıklarını duydukları için umursamaz davrandılar, 'Sadece yasal süreci yerine getireceğiz' dediler. Ben ve arkadaşlarım elimizden gelen her şeyi yaptık. Olay böyle sonuçlandığı için pişmanım. Ölmesin diye çok çaba sarf ettik" şeklinde konuştu.

Bekçi U.O. ise "Olayın ilk duyulduğu zaman hastane sürecinde halk ayaklandı, linç etmeye kalktı, biz onlara set olduk. Hal böyleyken neden biz böyle bir şey yapalım' Diğer sanıkların dediklerine katılıyorum" ifadelerini kullandı.

21 yıl hapis cezası

Mahkeme heyeti, 3 sanığın Metin Sucu'ya karşı işlemiş olduğu "Nitelikli kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme" suçundan ayrı ayrı 18 yıl, Ahmet G.'ye yönelik işlemiş oldukları "Kasten yaralama" suçundan ise 3 yıl hapis cezası verdi. Sanıklar toplam ayrı ayrı 21 yıl hapis cezasına hükmedildi.

Kararı duyan aile gözyaşlarına boğularak verilen karar tepki gösterdi.

Uçuş türbülansı ve nedenleri

Önceki gün Londra-Singapur seferini yapan bir uçakta meydana gelen şiddetli türbülansta bir kişinin hayatını kaybetmesi ve çok sayıda kişinin de yaralanması, türbülansın neden olduğu ve türbülans esnasında ne yapmak gerektiği konusunu gündeme getirdi
22.05.2024 15:36:00
Mehmet Hakan Akkuş
Uçuş türbülansı ve nedenleri
Uçuş türbülansı ve nedenleri
Londra-Singapur seferini yapan bir uçakta meydana gelen şiddetli türbülansta bir kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Bu olayın ardından türbülans, merak konusu oldu. Uçak yolculukları sırasında türbülans, birçok yolcunun endişe duyduğu bir olgudur. Peki, türbülans nedir, neden olur ve uçak türbülansa girdiğinde ne olur? İşte detaylar:


Türbülans nedir?


Uzmanlara göre türbülans, uçağın uçmasında önemli bir rol oynayan hava akışının bozulması sonucu meydana gelir. Uçağın sarsılmasına, sallanmasına ve dengesini kaybetmesine yol açar. Hava cebi olarak da bilinen türbülans, uçağın ani irtifa kaybetmesine neden olabilir. Yolcuların endişe duymasına sebep olur ve uçak içinde doğal olarak bir panik havası oluşur.


Türbülansın nedenleri


Uçağın stabil bir şekilde uçuşuna devam edebilmesi için kanatlarının alt ve üst kısmından geçen hava akımının düzenli olması gerektiğini belirten uzmanlar bu düzenin bozulması ve uçağın hava boşluğuna girmesinin türbülansa yol açtığını söylüyor.

Ayrıca rüzgarlar, uçağın hareket etmesini sağlayan unsurlardan biridir. Kuvvetli rüzgarlar, türbülansı tetikleyebilir. Sıcak ve soğuk havanın yer değiştirmesi de havada hareketlilik yaratır ve bu durum ufak sarsıntılara neden olabilir.

Yüzey koşulları ve meteorolojik faktörler de eklendiğinde, düşey hava akımlarının olduğu noktalarda hava boşlukları meydana gelir ve bu da türbülansa yol açar.


Türbülansın türleri


4 çeşit türbülanstan bahseden uzmanlar şunları söyledi:

Konvektif Türbülans: Yer yüzeyinin dengesiz ısınması sonucu oluşur ve genellikle şiddetli hava koşulları ile bağlantılıdır.

Mekanik Türbülans: Dünya yüzeyine yakın havanın engellerin üzerinden geçerken bozulmasıyla oluşur.

Dağ Dalgası Türbülansı: Dağlar, rüzgarın etraflarından ve aralarından akmaya çalışırken türbülansa neden olabilir.

Anafor Türbülansı: Uçuş sırasındaki uçaklar da anafor türbülansı yaratabilir.


Türbülansın tehlikesi


Türbülansın tehlikesi hakkında ise uzmanlar, uçaklar türbülansın yol açabileceği en kötü durumlara karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanır. Türbülansın bir uçağı yok etmesi pek olası değildir, ancak insanlar için tehlikeli olabilir. Emniyet kemeri takmak önemlidir ve pilotlar türbülansa karşı önlem alır, diyorlar.

Sonuç olarak, türbülansın nedenleri karmaşık ve çeşitlidir. Uçak yolculuklarında güvenliğin sağlanması için pilotlar ve havacılık uzmanları sürekli olarak meteorolojik verileri takip eder ve türbülans riskini minimize etmeye çalışır.


Uçak türbülansa girdiğinde ne yapmalıyım?


Uçak türbülansa girdiğinde yapmanız gerekenleri ise uzmanlar şöyle sıralıyor:

1. Sakin Kalmak: Türbülans sırasında panik yapmak yerine sakin kalmaya çalışın. Uçaklar türbülansı tolere edecek şekilde tasarlanmıştır ve pilotlar bu durumla başa çıkmak için eğitimlidir.

2. Emniyet Kemeri Takmak: Türbülans aniden başlayabileceği için, uçuş boyunca emniyet kemerinizi bağlı tutmanız önerilir. Emniyet kemeri, olası sarsıntılarda sizi koltuğunuza sabitler ve yaralanma riskini azaltır.

3. Uçuş Ekibinin Talimatlarına Uymak: Uçuş ekibi, türbülans sırasında güvenliğiniz için talimatlar verecektir. Bu talimatları dikkatle dinleyin ve uygulayın.

4. Koltukta Oturmak: Türbülans sırasında mümkünse koltuğunuzda oturun ve hareket etmekten kaçının. Koridorlarda veya tuvalette olmak, yaralanma riskinizi artırabilir.

5. Ağır Nesneleri Kaldırmamak: Eğer türbülans sırasında ayağa kalkmanız gerekiyorsa, ağır nesneleri kaldırmaktan kaçının. Bu nesneler sarsıntı sırasında kontrolsüz bir şekilde hareket edebilir.

6. Pilotların Yönlendirmesine Güvenmek: Pilotlar, türbülans sırasında uçuş yüksekliğini değiştirerek daha stabil hava akımlarına ulaşmayı hedefleyebilir. Bu süreçte pilotların tecrübesine ve bilgisine güvenin.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.