ÖZEL HABER - Hastanelerde yer yok
Sağlık Bakanlığı, 14 Aralık'ta hastanelerde yatak doluluk oranını yüzde 55.8, erişkin yoğun bakım doluluk oranını ise yüzde 73.7 olarak açıkladı. Acı gerçek şu ki, megakent İstanbul'da 10 hastaneyi aramadan, 5-10 etkili kişi ya da doktoru devreye sokmadan ne devlet hastanelerinde, ne de özel hastanelerde yer bulmak mümkün!
15.12.2020 22:20:00
RECEP BAHAR / DETAY HABER
Bazı şeyler başa gelince daha iyi idrak ediliyor. Bu realite biz haberciler için de geçerli. Günlerdir Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye Covid-19 Hasta Tablosu'nda verdiği hastanelerde yatak doluluk ve erişkin yoğun bakım doluluk oranlarını takip ediyoruz. Maalesef ülkemizde, vaka sayısı Nisan'ın 5-6 katına, ölüm sayısı iki katına çıktığı halde Mart-Mayıs döneminde olduğu gibi 'gerekli tedbirler' alınmadığı için koronavirüs salgını çığırından çıkmış vaziyette. Her gün binlerce vatandaşımız işyerlerinde, toplu taşıma araçlarında, haliyle evlerinde enfekte oluyor. Bu acı tablo, hastanelere de yansıyor. Megakent İstanbul'da Covid'li sıradan bir vatandaşın da, parası olan bir iş adamının da kolay kolay hastane yatağı bulabilmesi mümkün değil. Devlet hastaneleri de, özel hastaneler de full çekiyor. Adeta yedeğe yazılıyorsunuz! Bizzat hastane kaynaklarından aldığımız bilgilere göre, bazı hastalar da bu süreçte bakımsızlıktan maalesef hayata veda ediyor. Çünkü cefakâr sağlık çalışanlarımız oraya buraya koşuşturmaktan her hastaya gerekli özeni gösteremiyor. Acı gerçek bu...
Eve gönderiliyorlar
Megakent İstanbul'da ateşi 40'a çıkmış, oksijen seviyesi düşmüş bir hasta, şu günlerde çoğunlukla gerekli tedavi uygulanarak evine gönderiliyor. Haliyle bir gün tekrar hastanelik oluyor. Oysa bu hastanın hastanede yatması, düzenli takip edilmesi gerekiyor. Bırakın devlet hastanesini, geceliği 5 bin TL olan özel hastanede bile yer yok! Paran olsa da tedavi olamıyorsun. Eğip bükmeye gerek yok, gerçek durum bu... Haliyle hastanız için tedavi görebileceği bir hastane arıyorsunuz. Eşe dosta telefon üstüne telefon ediyorsunuz. Bazıları sizin için ciddi çaba gösteriyor. Sonunda şansınız yaver giderse hastanızı yatırabiliyorsunuz yoksa evde tedavi etmek durumundasınız. İstanbul'da bu tabloyu her gün yüzlerce aile yaşıyor. Başta Ankara olmak üzere birçok ilimizde de durum farklı değil.
Sağlık çalışanları da çaresiz
Vaziyeti Prof. Dr. unvanlı bir doktor şu sözlerle özetliyor: "Yüzde 73 yoğun bakım doluluk oranı demek, hastaneler dolu demek. Bir hastanenin tüm bölümleri Covid-19'lu hastalara tahsis edilmiyor. Kalp krizi ya da beyin kanaması geçirenler var. Hayat devam ettiği için iş ve trafik kazalarından gelenler var... Böylesi bir dönemde hasta olmamak lazım. Bazen biz doktorlar da enfekte olmuş annemize babamıza çalıştığımız kurumda yer bulamıyoruz." Maalesef Türkiye'de sağlık sistemi çok ciddi bir yükle karşı karşıya. Bunun çaresi Kasım ayının ortasında "14 ya da 21 günlük" kapanma idi. Eğer kapanma olsaydı insanlar adliyeye, tapu dairesine, notere, AVM'ye, zorunlu değilse işyerine bile gitmeyecekti, haliyle yaklaşık 800 bin kişi enfekte olmayacaktı. Örnek olsun diye veriyoruz. 15 Kasım'da Türkiye'de 414 bin 278 hasta vardı. Sayı 9 Aralık'ta 558 bin 517'ye çıktı. 24 günde 144 bin 239 yeni hasta ortaya çıktı. Bunun vaka karşılığı ise 700 bin civarında... 10 Aralık'tan itibaren ise vaka sayısı açıklanıyor. 10-14 Aralık arasındaki 5 günde ise toplam vaka sayısı 117 bin 778... Yaklaşık son bir ayda 820 bin vaka görüldü ülkemizde.
Yoğun bakımlarda yer yok
Türkiye'nin sayılı yoğun bakım uzmanlarından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, yoğun bakımlarda yer olmadığını net olarak dile getirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen ise kendi hastanesinde yoğun bakımlarda zaman zaman yer açılmalar olduğunu belirtti. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş ise Kasım'da ve Aralık ayının ilk bölümünde çıkan hastanın yerini yenisinin aldığına işaret ederek, "Şimdi yükseliş durdu, yavaş yavaş azalmalar var" dedi.