Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Kuran ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali Namaz eserinden namaz borcunun ödenmesi konusu olan ıskat-ı salah konusunda bilgiler paylaşmaya devam ediyoruz.
"Namaz kılmakla mükellef bir insan farz ve vitir namazlarını ima ile dahi olsa yerine getirmeye gücü olduğu halde eda veya kazayı yapmaksızın ölse bunların manevi sorumluluğundan kurtulması ümidi ile bunların düşürülmesi için bunlara karşı ödenmek üzere malının üçte birinden harcama yapılmasını vasiyet etmesi gerekir. Buna göre ölünün geriye bıraktığı malının üçte birinden namazlar için fidye (bedel) verilir. Böylece bağışlanması için yüce Allah'a dua edilir.
Iskat-ı salah için vasiyette bulunmamış bir ölünün (varislerinden biri) tarafından bağış yolu ile verilecek bir mal ile de bu ıskat işlemi yapılabilir. Ölünün bu yüzden bağışlanması Allah'ın rahmetinden umulur.
Fidyeler ölü defnedilmeden verilmelidir. Uygun olan budur bununla beraber definden sonra verilmesi de caizdir.
Namaz borcu düşürülmesi hesaplanırken vitir namazı da hesaplanır. Bir günün gece ve gündüzün de vitir de dahil olmak üzere 6 vakit namaz vardır. Ölünün arkasında bıraktığı malının üçte birinden bu 6 namazdan her biri için bir fidye verilir. Bir fidye bir fakirin bir gün doyurulmasıdır. Sabahlı akşamlı olmak üzere iki öğün üzerinden hesaplanır.
Verilecek fidyelerin hepsi tek fakire verileceği gibi ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Fidyeler fakiri doyurmak suretiyle yerine getirilebileceği gibi yiyecek karşılığı para olarak da verilebilir.
Namaz fidyesinin tümü bir fakire bir günde vermek caizdir fakat oruç ve yeminin kefaretleri böyle değildir. Bu fidyeler 1 günde bir şahsa toplam verilmez.
Iskat-ı salah için ölünün miladi yıl olarak hayatı esas alınır. Namaz kılmak için mükellef olduktan sonraki yaşadığı yıl hesap edilir. Bu zaman içinde namazlarını kılmış dahi olsa bunların kılınmasında noksanlar bulunacağı düşüncesi ile bütün bir müddet içindeki namazları için fidye verilmesi tercih edilir.
Namaz için ayrılan para ömre göre hesap edilen namazların karşılığı olarak yetmediği takdirde bu para çoğunlukla on fakire devir şeklinde verilebilir.
Namaz fidyesinden sonra oruç keffareti, sonra kurban kefareti, sonra yemin kefareti için tekrar devir yapılır, Bir nafile olarak başlanıp da bozulduktan sonra kaza edilmemiş namazlar, adanmış olup yerine getirilmemiş adak namazlar ve kurbanlar için de bir miktar devir yapılır. Hatta yapılmamış tilavet secdesi de bir vakit namaz sayılarak bundan dolayı da fidye verilir." (Prof. Dr. Haydar Baş / Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam ilmihali Namaz /sayfa 1123- 1126). (devam edecek)
- Çekilin gençlerin önünden onlar halledecektir / 10.01.2025
- 30 yıl önceden haber verilen gerçekler / 09.01.2025
- Hakkımı helal etmiyorum / 08.01.2025
- Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız / 07.01.2025
- Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi / 06.01.2025
- Dayanmalısın, sen milletimizin umudusun Hüseyin! / 04.01.2025
- Recep ayında okunacak dua ve kılınacak namaz / 03.01.2025
- Regâib Gecesi ve kılınacak namaz / 02.01.2025
- Receb ayı, Regaib gecesi ve çeşitli tevafuklar / 01.01.2025