logo
14 MAYIS 2024

Mansur Yavaş: Siz henüz Beypazarlıları tanımamışsınız

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş baba ocağı Beypazarı'nda miting yaptı. Miting alanını hıncahınç dolduran hemşehrileri tarafından büyük bir coşku ve heyecanla karşılanan Yavaş, en büyük projenin insan olduğunu vurgulayarak, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı değişti. Yolsuzluk bitti, israf bitti. Mansur Yavaş Belediyeciliği şu anda tüm Türkiye'ye emsal olarak gösteriliyor" dedi.
30.03.2024 08:50:00 / Güncelleme: 30.03.2024 08:54:08
Haber Merkezi
Mansur Yavaş: Siz henüz Beypazarlıları tanımamışsınız
Mansur Yavaş: Siz henüz Beypazarlıları tanımamışsınız
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Başkan Adayı Mansur Yavaş, ilçe ilçe gezerek Başkentlilerle buluşmaya devam ediyor.

Ankara'nın ilçelerini karış karış gezen Mansur Yavaş, baba ocağı Beypazarı'nda hemşehrileriyle buluştu. Hanlarönü Meydanı'ndaki mitinge CHP Beypazarı Belediye Başkan Adayı Özer Kasap'ın da katıldı.

Meydanı hınca hınç dolduran hemşehrileri Yavaş'ı büyük bir coşku ve heyecanla karşıladı.

"BELEDİYE BAŞKANI 6 MİLYONUN TÜM İHTİYAÇLARIYLA İLGİLENMELİ"

"Belediye başkanı bir kentin annesidir, babasıdır, ağabeyidir, kardeşidir" sözleriyle konuşmasına başlayan Yavaş, "Bir ailede anne, baba, kendi ailesindeki bütün bireylerin nasıl sağlığıyla, geçimiyle, eğitimiyle ilgileniyorsa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı da 6 milyonun hiçbirisini ayırmadan tamamının bütün ihtiyaçlarıyla ilgilenmek durumundadır" dedi.

"SİZ DEĞİL MİSİNİZ 25 YILDIR KAPI KAPI PAKET DAĞITAN?"

Anket sonuçlarının rakiplerini şaşırttığını söyleyen Yavaş, Başkent Kart aracılığıyla 3 yıldır ihtiyaç sahibi ailelere destek olduklarını belirterek rakibinin Başkent Kart vaadi ile ilgili şu yorumu yaptı:

"Bir baktım bir gün miting de yapamıyor ama gittiği bir toplantıda hem de benim karta benzer bir şey gösteriyor. "Ben Başkent Kart yapacağım, içine para yükleyeceğim' diyor. Siz değil misiniz 25 yıldır kapı kapı paket dağıtan, vatandaşın gözünün içine sokan, bunları fotoğraflayan, yayınlayan siz değil misiniz? Eskiyi inkar mı ediyorsunuz? Ayrıca siz beş yıldır 4'üncü dönem belediye başkanısınız. Bu beş yıl içerisinde Başkent Kart'a benzer hangi kartı çıkardınız?"
Keçiören'de ihtiyaç sahibi 50 bin aileye destekte bulunduğuna işaret eden Yavaş, rakibine "Siz Keçiören'de 50 bin ailenin destek ihtiyacı olduğundan habersiz ne işlerle uğraştınız?" diye sordu.



"İFTİRALARINIZ MANSUR YAVAŞ'A VE EKİBİNE BULAŞMAZ"

İlçe belediye başkan adaylarına yapılan karalama kampanyalarından bahseden Yavaş, kendisine yönelik atılan iftiraları hatırlatarak, "Ancak insanları karalamakla meşhursunuz siz. Ancak iftira atmakla meşhursunuz. Ama bu iftiraların hiçbiri ne Mansur Yavaş'a, ne de yanındaki ekibe asla bulaşmaz" diye konuştu.

"EN BÜYÜK PROJE İNSANDIR"

"Halk uyandı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı değişti. Yolsuzluk bitti, israf bitti. Mansur Yavaş Belediyeciliği şu anda tüm Türkiye'ye emsal olarak gösteriliyor" diyen Yavaş, bina yapmayı eserden saymadığını vurgulayarak, "Bunlar kentte yaşayan insanların ihtiyaçlarını, eğitimlerini, sağlıklarını düşünmekten çok proje adı altında hep çöp projelere para yatırdılar. Artık Türkiye proje çöplüğüne döndü. En büyük proje insandır" dedi.

"ANKARA HALKI ŞEFFAF, HESAP VEREBİLİR BELEDİYECİLİĞİ SEVDİ"

Ankara halkının şeffaf ve hesap verebilir belediyeciliği sevdiğini ifade eden Yavaş, "Bu nedenle son iki gündür yayınlanan anketlerde kiminde 30, kiminde 25, en azında 20 küsur puan aramızda fark var. Ankara halkı belli ki bir beş yıl daha benimle devam edecek. Alacağımız oyun fazlalığı, sırtımıza daha fazla yük bindirecek. Elbette bunun altından kalkacağız. Aynı şekilde canlı yayınlanan açık ihalelerle, hesap vermek suretiyle Ankara ve Beypazarı halkının beş kuruşunu çöpe götürmeden, israf etmeden ikinci dönemimizi de tamamlayacağız" ifadelerini kullandı.
Yavaş, şeffaflık ve hesap verebilir belediyeciliğin yayılmasının Türkiye'ye bırakabileceği en büyük eser olacağını vurguladı.

"ÇAMLIDERE'DEN AYAŞ, BEYPAZARI VE GÜDÜL'E DE SUYU GETİRECEĞİZ"

Hizmet ederken hiç kimseyi ayırmadıklarının altını çizen Yavaş, Çamlıdere'den Elmadağ ve Polatlı'ya su götürdüklerini belirterek Beypazarına'da "Şu anda projesi bitti inşallah bu yaz Çamlıdere'den Ayaş, Beypazarı ve Güdül'e de sunu getireceğiz, onun ihalesini yapacağız" müjdesini verdi.

"HERKES HER ŞEYİ BİLSİN GİZLİMİZ YOK, SAKLIMIZ YOK"

Rakibinin hiçbir yerde kendi başına gidip miting yapamadığını söyleyen Yavaş, kendisinin vatandaşa olan saygısından bazı ilçelere 3'üncü kez gittiğini belirterek gündemde olan mal varlığı tartışmalarına da değinerek şunları söyledi:

"2019 yılında aday olduğumuz zaman mal beyanını açıkladım. Rakibim diyor ki 'Ankara'ya geldiğinde burada bir evi yoktu'. Gerçekten yoktu. Kayınvalidemin evinde kalıyordum. Bu iyi mi kötü mü? Bir belediye başkanı için, demek ki temiz yönetmişiz değil mi? Evet. Ben Beypazarı'ndayken bir tek soruşturma geçirmedim bu konularla ilgili. Bunu sanki suçmuş gibi anlatıyor. Değerli hemşehrilerim, mal beyanında bulun, dedik. Zor bulundu. Tamamını bulunmadı. Yolsuzluk ve israfın kalkması, kamu yöneticilerinin bütün mallarını, mülklerinin açık olarak yayınlanmasıyla mümkündür. Yoksa şaibe altında kalır. Herkes her şeyi bilsin gizlimiz yok, saklımız yok. Buradan şu soruyu tekrar soruyorum. Sayın Altınok'un babadan kalma olduğunu söylediği epey bir malı var Allah daha ziyade etsin. Bu kadar malı varken iki çocuğunu KPSS sınavına girmeden istisnai kadroyla memur yapmasını doğru buluyor musunuz? Geçen seçim söz vermişlerdi mülakat kalkacak diye. Hâlâ mülakat kalkmadı. Kendi yakınları, akrabalarını bu şekilde mülakatsız işe başlatıyor. Bu vatan evlatları, ihtiyacı olan gençler de iş arıyor. Bunlara en büyük cevabı sandıkta vereceksiniz başka türlü olmaz. Onlar beton kulelerle eser adı altında çöp projelere para ayırmakla meşguller. Biz de diyoruz ki bizim bütün projelerimizi insan üzerine önce insan, önce insan, önce insanlık."

"SİZ HENÜZ BEYPAZARLILARI TANIMAMIŞSINIZ"

Yavaş, 31 Mart akşamı sonucunu almak istediği ilk yerlerden birisinin Beypazarı olduğunu söyledi. Miting alanına girerken polis kontrol noktasında vatandaşlara yönelik alınan sıkı önlemlere ilişkin de konuşan Yavaş, "Siz henüz Beypazarlıları tanımamışsınız. Kimse siyaset yüzünden birbirini kırmaz. Hepsi akrabadır, arkadaştır. 31 Mart akşamı biter, herkes birbiriyle kucaklaşır. Gene aynı şekilde samimiyetine devam eder. Akşam seçim bitmiştir. Seçilen belediye başkanı artık herkesin belediye başkanıdır. Hiç kimseyi ayırmaz. Onun için Beypazarı'nda bu kadar olağanüstü tedbire gerek yoktu. Umarım bir daha olmaz. Umarım özellikle yapılmamıştır" dedi.
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı

Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

 
 
Türkiye'de çiftçilik zor iş, Güneydoğu'da çok daha zor bir iş. Hele hele sulamalı tarım yapıyorsanız hepten zor. Zira elektrik giderleri çok para tutuyor. Devlet çiftçilerin sulamayla karşılaştığı sorunu çözmek yerine garibanların üzerine Dicle Elektrik'in elemanlarını salıyor. Gariban çiftçiler üretimle yüksek elektrik faturaları arasında kalıyor. 
13.05.2024 19:00:00 / Güncelleme: 13.05.2024 20:16:18
AHMET TURAN YİĞİT
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

Dicle Elektrik; Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt ve Şırnak'ta 2.2 milyon aboneye hizmet veriyor. Bölge kaçak elektrik kullanımının Türkiye'de en yaygın olduğu bölge konumunda. 2013 yılındaki özelleştirme öncesinde kayıp kaçak oranı yüzde 76'lar civarındaydı. Geçen sene itibarıyla yüzde 42'lere indi.

Kaçak elektrik kullanımının büyük bölümü tarımsal sulama faaliyetleri esnasında gerçekleşiyor. Çünkü bölgede hüküm süren kuraklık nedeniyle çiftçi ihtiyaç duyduğu suyu 700 metreye varan sondajlardan temin etmek zorunda kalıyor. Güneydoğu; Türkiye'nin pamuk, buğday, mercimek, nohut deposu... Oysa çiftçinin tarlasına suyu devlet getirmek zorunda. Ne gezer! Aksine çiftçinin kapısına jandarma ya da polis eşliğinde Dicle Elektrik'in (DEDAŞ) bodyguardları gidiyor. Hükümet sorunu çözmek yerine meseleyi özel sektöre havale ediyor.

DEDAŞ'a göre 6 ilin tamamında kayıtlı 140 bin çiftçiden yaklaşık 65 bini sulu tarım yapıyor. Bölgede 9.8 milyon dönüm sulu tarım alanı bulunurken toplam sulamanın yüzde 79'u aşırı elektrik tüketen motopomplarla gerçekleştiriliyor. Örneğin kırmızı mercimeğiyle ünlü Mardin Kızıltepe'de kuyudan motopompla su çekmek dışında başka alternatif yok.


Borç, Ağrı Dağı'nı da aştı

Güneydoğu'da çiftçiler yılda yaklaşık 7 milyar kilovat/saat elektrik tüketiyor. Türkiye'de tüketilen elektriğin yüzde 2.4'üne denk geliyor bu. Bölgede tarlaların yüzde 50'sinde sulu tarım yapılıyor. Bölgedeki çiftçilerin elektrik borcu 30 milyar liraya ulaşmış... Bu sadece ana para, bir de bunun faizi var! Bırakın ürünlerini servetlerini satsalar ödeyemezler. Peki çiftçiler bu şartlarda ne yapsın? İki şık var: ekmeyecek, biçmeyecek, borcunu da ödemeyecek ya da susuz tarım yapacak. Susuz tarım yaparsa pamuk üretimi sıfırlanacak. Türkiye'nin pamuk ithalatı fırlayacak. Zaten çiftçiler zor şartlarda üretim yapıyor.

Bitirin çiftçiyi bakalım, ne yiyeceksiniz?

Şanlıurfa'dan bir ziraat mühendisi, çiftçilerin hep zarara uğradığına işaret ederek, "Çünkü ektikleri pamuk ve tahıl çok ucuza satıldı. Çiftçi zarar ettiğinde borçlarını ödeyemiyor. Dicle Elektrik ayrıca borçlarını ödemeyen çiftçilere elektrik verilmeyeceğini de söylüyor. Şirket elektrik sağlamazsa tarım olmaz. Bugün bölgemizde insanların geçimi tarıma bağlı" ifadeleriyle durumu özetliyor. Güneydoğu'da çiftçi yıllarca fahiş elektrik faturalarının altında eziliyor. Sulama meselesine hükümet el atmadıkça da bu sorun giderek derinleşecek. 

Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'e 6 yıl 3 ay hapis cezası

FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'in de aralarında bulunduğu 4 sanığın örgütün 'Gaybubet Evi' olarak adlandırdığı evde birlikte kaldıkları, örgütün gizlilik talimatları ile hareket ettikleri ve kendilerini çevrelerindeki yaşayanlara farklı isimlerle tanıttıkları iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, tüm sanıkları 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırdı.
13.05.2024 12:23:00
İhlas Haber Ajansı
Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'e 6 yıl 3 ay hapis cezası
Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'e 6 yıl 3 ay hapis cezası
Fethullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fethullah Gülen'in yeğeni Selman Gülen'in de aralarında bulunduğu 4 sanığın, örgütün 'Gaybubet Evi' olarak adlandırdığı evde birlikte kaldıkları, örgütün gizlilik talimatları ile hareket ettikleri ve kendilerini çevrelerindeki yaşayanlara farklı isimlerle tanıttıkları iddiasıyla yargılandığı dava karara bağlandı.

İstanbul 24.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Selman Gülen Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Sanık avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık avukatları, müvekkillerinin beraatını talep etti.

6'şar yıl 3'er ay hapis cezası

Kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Selman Gülen, Nur Gülen, Bekir Öztürk ve Mine Öztürk'ü 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasıyla cezalandırdı. Sanık Selman Gülen'in tutuklulukta geçirdiği süreyi de dikkate alan heyet, imza atma ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Diğer sanıkların ise haklarındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmedildi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Selman Gülen, Nur Gülen, Bekir Öztürk ve Mine Öztürk'ün, örgütün 'Gaybubet Evi' olarak adlandırdığı ve kira sözleşmesi başkası tarafından yapılmış bir evde birlikte kaldıkları, kendilerini çevrelerinde yaşayanlara farklı isimler ile tanıttıkları, yakalanmamak amacıyla tedbir alarak market alışverişini dahi internet tabanlı market uygulamaları üzerinden yaptıkları ve yıllarca herhangi bir gelir getirici işte çalışmamalarına rağmen evlerinde 4 bin 500 dolar, 850 euro ve 500 kron paranın bulunduğu kaydedildi.

Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin tam bir gizlilik ve sadakat içerisinde tutum sergiledikleri, örgütün gizlilik talimatları ile hareket etmeye devam ettikleri ve kendi iradelerini örgüt yöneticilerinin iradesine rızaen teslim ettikleri belirtildi.

İddianamede, şüpheliler Selman Gülen, Nur Gülen, Bekir Öztürk ve Mine Öztürk'ün 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Kırıkkale'de OSB'deki iş yerine operasyon

Kırıkkale'de polis ekiplerince kargo aracında yapılan aramada 10 litre kaçak etil alkol, OSB'de bulunan bir iş yerinde de 2 bin 641 adet uzun namlulu silah fişeği ve ruhsatsız tabanca ele geçirildi
13.05.2024 11:58:00
İhlas Haber Ajansı
Kırıkkale'de OSB'deki iş yerine operasyon
Kırıkkale'de OSB'deki iş yerine operasyon
Kırıkkale'de polis ekiplerince kargo aracında yapılan aramada 10 litre kaçak etil alkol, OSB'de bulunan bir iş yerinde de 2 bin 641 adet uzun namlulu silah fişeği ve ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Operasyonlarda 2 şüpheli gözaltına alındı.

Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, kaçak ürün ticareti yapan ve bulunduran şahıslara yönelik çalışmalar sürüyor. Edinilen bilgiye göre, polis ekiplerince yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde, şehirler arası taşımacılık yapan kargo firmasına ait araçta kaçak alkol olduğu tespit edildi. Kargo aracında yapılan aramada, 10 litre etil alkol ve 3 adet alkol yapım kiti ele geçirildi.

Öte yandan, Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyette olan bir iş yerine düzenlenen operasyonda da 2 bin 641 adet uzun namlulu silah fişeği ve ruhsatsız tabancaya el konuldu. Polis ekiplerince yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 2 şüpheli hakkında adli ve idari işlem başlatıldı.

ABD'li müze müdürü İstanbul'daki kaçakçılık operasyonunda gözaltına alındı

İstanbul Havalimanı'nda düzenlenen kaçakçılık operasyonunda, Anadolu'da yaşayan endemik türdeki zehirli hayvan türlerini yurt dışına kaçırmaya çalıştığı iddia edilen Amerikan Ulusal Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Lorenzo Prendini, gözaltına alındı

13.05.2024 11:43:00 / Güncelleme: 13.05.2024 11:50:29
AA
ABD'li müze müdürü İstanbul'daki kaçakçılık operasyonunda gözaltına alındı
ABD'li müze müdürü İstanbul'daki kaçakçılık operasyonunda gözaltına alındı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yürüttükleri çalışmada, Türkiye'de yaşayan endemik türdeki zehirli hayvanların DNA bilgilerinin kopyalanarak ve zehirlerinin sağılma yöntemiyle biriktirilerek ilaç yapımında kullanıldığını belirledi.

Bu türlerin yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılmaya çalışıldığını tespit eden ekipler, İstanbul Havalimanı'nda operasyon düzenledi.

Operasyonda, ABD'ye gideceği tespit edilen New York'taki Amerikan Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nin müdürü Lorenzo Prendini gözaltına alındı.

Zanlının valizinde yapılan aramada içerisinde sıvı bulunan 88 plastik tüp şişe, 58 klipsli poşet içerisinde Türkiye'ye ait endemik türdeki yaklaşık 1500 akrep, tarantula ve örümcek gibi hayvan türü ele geçirildi.

Hakkında "5607 Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" suçundan işlem başlatılan şüphelinin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Operasyonda ele geçirilen endemik türdeki hayvanlar ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde basına sergilendi.

Öte yandan akrep zehrinden elde edilen 1 litre ilacın piyasa değerinin yaklaşık 10 milyon dolar olduğu iddia edildi 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.