logo
19 MAYIS 2024

İthalatta 'illegal otoban' kuruldu

 
 
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, Türkiye'nin Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığı ülkeler üzerinden 'yan yollara saparak' ithalat yapan firmalar olduğunu dile getirerek, "Tüm bunlar eklenince ihracatçılar olarak dışarıda resesyona, iç piyasada ise ithalata yenildik. Bir an önce ihracatı artıracak önlemler almamız şart" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin sadece sınırları değil, gümrükleri de sızdırıyor. 
05.05.2024 23:29:00 / Güncelleme: 05.05.2024 23:34:15
AHMET TURAN YİĞİT
İthalatta 'illegal otoban' kuruldu
İthalatta 'illegal otoban' kuruldu

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, Türkiye'de yüksek enflasyonla mücadelenin devam ettiğine işaret ederek, "Kurlar da uzun süredir benzer seviyelerde. Bu seviyeler Türk ihracatçısının rekabet şansını azaltıyor. TL maliyetlerimiz giderek yükseliyor. Özellikle işçilik ve enerji maliyetlerimiz rakip ülkelere göre yüksek kalmaya başladı. Faizler de her geçen gün yükselişte. Yüksek faiz ortamında da ticaret yapmak, yatırım yapmak giderek zorlaşıyor" dedi.

Çok işçi çalıştıran sektörlerde istihdam azalıyor


Türkiye'nin ihracatının 2023'ü yükselişle kapattığını hatırlatan Güven Karaca, "2023 yılında, Ticaret Bakanlığı'nın destekleri ile 3 kıtada, 5 farklı ticaret heyeti organize ettik. İhracatçılarımız, bu heyetlerde 1000'e yakın ikili iş görüşmesi yaptı. Toplam ihracatımızdaki yükseliş ise çok sınırlıydı. Ancak, ihracata toplam üzerinden bakmak yanlış bir değerlendirme yapmamıza neden oluyor. Bakıldığında ihracat artıyor mu? Evet, 2023 yılı sonunda yüzde 0.5 artmış. Sektörel olarak bakıldığında ise 13 sektörde artmış, 13 sektörde azalmış. Azalan sektörlere baktığımızda; hazır giyim, deri ve deri mamulleri, tekstil ve ham maddeleri gibi sektörler. Artanlar ise mücevher, zeytinyağı, makine-teçhizat, havacılık, gıda gibi sektörler. Dolayısıyla biz, 'yıl sonu itibarıyla İhracat iyi gitti' diyemeyiz. Çünkü, diğer taraftan baktığımızda 13 sektörün ihracatı iyi, 13 sektör ise çok kötü. Buna bir önlem alınması şart. Çünkü, ihracatı düşen sektörler ülkemizin istihdam fabrikaları. Her geçen gün ihracatı düşen sektörlerde çalışan insan kaynağını da kaybediyoruz. Bu geriye gidişi görmemiz gerekiyor. Son iki yılda sadece bizim sektörümüzdeki kayıp 1 milyar dolar seviyelerinde. Sektör olarak ilk 3 aydaki yüzde 30'luk ihracat kaybının yılın ikinci yarısında ve son çeyrekte toparlanacağını düşünsek de 2024 yılını yüzde 15-20 düşüşle kapatacağımızı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

İç piyasa da ithalatçıların elinde

Sektörün pazarlarını çeşitlendirmek, yeni pazarlar yaratmak için İDMİB olarak çalışmalara devam ettiklerine dikkat çeken Güven Karaca, yurt dışında katıldıkları fuarlar hakkında da bilgi verdi. Asya ve Avrupa'da da birçok fuara katıldıklarının altını çizen Güven Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Asya'da durum çok parlak değil çünkü resesyonun etkileri hala devam ediyor. Avrupa'nın bütün fuarlarına gittik, orada da resesyon etkileri mevcut. Amerika pazarı biraz daha hareketli ancak Amerika da bizim önemli pazarlarımız arasında yer almıyor. Biz de daha fazla pazara açılıyor ve pazar ile ürün çeşitlendirmesi yapmaya çalışıyoruz. Fakat, önümüzdeki günlerde ihracatı destekleyecek ya da hareketlendirecek bir ışık göremiyoruz. Şu anda kurların yükselmesinden başka hiçbir destek ihracatçının önünü açamaz. Ancak, kurların yükselmesiyle enflasyonun nereye gideceğini de çok iyi biliyoruz. Son bir yılı değerlendirdiğimizde, faiz yüzde 15'lerden, 55'lere kadar geldi. Buna rağmen enflasyonda beklenen düşüş henüz görülmedi. Gelecek bir yıl içinde de enflasyonda hareket beklemek doğru olmayabilir. Bu 2-3 yıla yayılacak bir süreç. Burada gördüğümüz piyasayı soğutarak, kredi kartlarının faizini yükselterek, perakendeyi sıkıştırarak, tüketimi kısıtlayarak bir yere gitmek amaçlanıyor. Ekonominin yeniden toparlanması için bir reçete oluşturulmuş durumda. Buna saygı duyuyoruz. Ancak, dış piyasaya kaybettiğimiz bir noktadayız. Üreticilerin kapasiteleri boş kaldı. Ortalama yüzde 50 kapasite ile çalışıldığını söyleyebiliriz. Bugün dışarıdan da içeriden de sipariş gelse karşılayacak gücümüz var. Bu gücümüzü kullanamıyoruz. Çünkü, ihracatta fiyat tutturamıyoruz. İç piyasada da fiyatlarımız yüksek kalıyor. İçerideki pazarı da Uzak Doğu'dan gelen ürünlere kaptırdık. Bu nedenle ithalat çok hızlı bir şekilde yükseliyor."



Devlet yasa dışı ithalata önlem almalı

İç piyasadaki oyuncuların özellikle Uzak Doğu'dan ithalata yöneldiğini dile getiren Güven Karaca, "Perakendeciler için artık Çin'den ürün almak daha avantajlı hale geldi. Örnekle anlatmaya çalışırsak 10 liraya bir ürün aldınız. 13-14 liraya mal ettiniz ve Türkiye'ye soktunuz. Bu ürünü mağazanıza koymanız lazım. Çarpı 2'yle satsanız, 28 liraya satmanız gerekir. Burada ek ithalat vergileri uygulanmasına rağmen, iç piyasadaki ürünlerden daha uyguna geliyor. Eğer aynı ürünü iç piyasadan tedarik etmek isterseniz, satış fiyatları 35 liraya kadar çıkıyor. Burada başka bir sıkıntı daha var. O da imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA). Bazı perakendeciler bu konuda 'yan yolları' izliyor. Asıl tehlike de burada. Örneğin; perakendeci ürünü Çin'den direkt getireceğine, menşeini değiştirerek vergi hırsızlığı yapıyor. 10 liraya Çin'den aldığı ürünü, STA imzaladığımız Malezya üzerinden ülkemize sokuyor. Bu yöntemde de devleti büyük bir vergi kaybına uğratırken, haksız rekabet ortamı yaratıyor. Çünkü, 10 liraya aldığı ürünü, içeride 22 TL'ye satabiliyor. Bunlar işini doğru yapan tüccarların başvuracağı yöntemler kesinlikle değil. Ancak, sadece Malezya örneğini incelemek bile birçok şeyi ortaya çıkaracaktır. Türkiye'de satılan birçok ayakkabı ve çantanın 'Made in Malezya' olarak satıldığı görülebilir. Bunun mümkün olmadığını herkes aslında çok iyi biliyor. Çünkü Malezya'da böyle bir üretim kapasitesi yok. Malezya, sektörümüzde vergileri delmek için bir yan yol olmuş durumda. Malezya üzerinden bir 'illegal ithalat otobanı' oluşturulmuş durumda. İşte, bu yüzden illegal ithalata karşı yaptırımlarda bulunmalıyız. Yeterince müdahale edemiyoruz. Bu noktada STA'ların gözden geçirilmesi şart. İhracat pazarlarımıza göre STA'ları yeniden yapılandırmalıyız." dedi.
Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'

Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor

Bodrum'da turizm sezonunun gelmesiyle birlikte inşaat yasakları 15 Mayıs itibariyle başladı. İnşaat yasaklarını dinlemeyen firmalar ise çalışmalarını sürdürüyor
18.05.2024 18:59:00
İhlas Haber Ajansı
Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor
Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor
Bodrum'da turizm sezonunun gelmesiyle birlikte inşaat yasakları 15 Mayıs itibariyle başladı. İnşaat yasaklarını dinlemeyen firmalar ise çalışmalarını sürdürüyor.

Türkiye'nin en pahalı komutlarının, villalarının ve malikanelerin satıldığı Bodrum'da, her yıl olduğu gibi bu yıl da 15 Mayıs'tan itibaren inşaat yasakları başladı. Turizm sezonu 15 Nisan'da başlarken, inşaat yasakları da 15 Mayıs tarihinde başladı. 15 Mayıs - 15 Ekim tarihleri arasında devam edecek olan yasaklarda inşaatlarda gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri yapılamayacak. Sadece çevreye rahatsızlık verilmeyecek şekilde ince işler ve tadilatlar yapılabilecek. Altyapı çalışmaları ile ilgili faaliyetlerin ise izin alınarak yapılabileceği ifade edildi.

Yasaklar umurlarında olmadı

Bodrum'da inşaat firmalarının yasakların gelmesine rağmen çalışmalarını sürdürdüğü görüldü. İnşaatlarını bitirmeye çalışan firmaların gürültü, görüntü kirliliğine devam ettiği, ağır vasıta araçlarının ise halen çalışmalarını sürdürdüğü gözlendi. İnşaat firmalarının yasaklara aldırış etmemesi ise dikkatlerden kaçmadı.

Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, bir an önce denetimlerin başlaması gerektiğini ve inşaat çalışmalarının turizmi olumsuz etkilediğini söyledi.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. 19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biri 
18.05.2024 14:34:00
Yenal Arman
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
Türkiye'nin dönüm noktalarından biri olan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışını anma amacı taşıyan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı yarın tüm yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. Bu tarih, Atatürk'ün gençliğe verdiği değeri ve milletin kurtuluşunda genç fikirlerin önemini vurgulayan bir dönüm noktası mesabesinde. Atatürk'ün "Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir" sözü, bu anlayışın özünü yansıtıyor. Atatürk'ün gençliğe hitaben yaptığı konuşmalar, onun gençlik kavramını sadece yaşla sınırlı olmayan, fikirde yeniliği ve doğruyu görebilme yetisini ifade eden bir anlayışla ele aldığını gösterir. Bu nedenle, 19 Mayıs'ın "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanması, Atatürk'ün gençliğe ve yenilikçi düşüncelere verdiği önemi simgeler. Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında İstanbul'dan Samsun'a yaptığı yolculuk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecindeki önemli olaylardan biridir. Bu yolculuk, Birinci Dünya Savaşı sonrası zor koşullar altında kurtuluş arayan Türk Milleti için umut ışığı olmuş ve Atatürk'ün liderliğinde Samsun'dan başlayarak millî mücadele yolunu açmıştır.

Neden Samsun?

Samsun, işgal kuvvetleri için stratejik bir öneme sahipti ve Karadeniz'den Orta Anadolu'ya açılan en güvenilir kapı olarak görülüyordu. İngilizlerin 9 Mart 1919'da Samsun'a asker çıkarması ve buna karşılık Türk Makinalı Tüfek Birliğinden bir teğmenin dağa çıkarak gösterdiği tepki, bölgenin önemini daha da artırmıştır. İngiliz Yüksek Komiserliği'nin Türk halkının silahlandığına dair şikayetleri üzerine, Atatürk bu bölgeye dönemin padişah Vahdettin tarafından, Anadolu'daki askerlerin silahsızlandırılması göreviyle olağanüstü yetkilerle gönderilmiştir.

Bandırma Vapuru'nda 18 kişi vardı

Atatürk'ün yolculuğuna eşlik eden 18 kişilik ekip, 16 Mayıs 1919'da "Bandırma" vapuruyla İstanbul'dan ayrılmış ve 17 Mayıs'ta İnebolu'ya, 18 Mayıs'ta ise Samsun'a ulaşmıştır. Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, şehrin zor durumunu ve İngiliz işgal kuvvetlerinin varlığını gözler önüne sermiştir. Atatürk ve beraberindekiler, Hıntıka Palas'ta kaldıkları süre boyunca bu sorunlar üzerine yoğunlaşmış ve millî mücadele için planlar yapmışlardır. Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi: "III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV)." Bu tarihi yolculuk, Türk Milleti için kurtuluşun başlangıcı olmuş ve Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasının anlamı, bu tarihin Türk gençliğine armağan edilmesiyle daha da pekiştirilmiştir. Atatürk'ün gençliğe olan inancı ve onlara duyduğu güven, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında büyük bir rol oynamıştır.

Başkale'de askeri araç kaza yaptı: 11 yaralı

Van'ın Başkale ilçesinde askeri aracın devrilmesi sonucu 11 asker yaralandı.
18.05.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Başkale'de askeri araç kaza yaptı: 11 yaralı
Başkale'de askeri araç kaza yaptı: 11 yaralı
Edinilen bilgiye göre kaza, öğlen saatlerinde Esenyamaç Mahallesi'ne bağlı Yeşilbulak mezrasında meydana geldi.

Başkale'ye 60 kilometre uzaklıktaki Esenyamaç Mahallesi'ne bağlı İran sınırındaki Yeşilbulak mezrasında devriye görevi yürüten askeri araç, sürücüsünün kontrolü kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak devrildi.

Meydana gelen trafik kazasında 11 asker yaralandı. Olayın yaşandığı bölgeye 112 sağlık ekipleri ve jandarma personeli gönderildi.

Yaralı askerler ambulanslarla Başkale Devlet Hastanesine getirildi.

Yaralı askerlerden durumu ağır olan 6'sı Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilirken, diğer yaralıların durumunun iyi olduğu belirtildi.

Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı

Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar sürgününün 80'inci, Çerkes Sürgünü'nün 160'ıncı yılı vesilesiyle paylaşılan mesajda, "Kırım Tatarlarının ve Kafkasya'nın kardeş halklarının acılarını paylaşıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
18.05.2024 11:14:00
Anadolu Ajansı
Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı
Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kırım Tatar Türk halkının 18 Mayıs 1944'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) tarafından sürgüne gönderilmesinin 80'inci yıl dönümünün hüzün ve teessürle hatırlandığı vurgulanarak şunlar kaydedildi:

"80 yıl önce bugün, yüz binlerce Kırım Tatarı ana vatanlarından zorla çıkartılarak çeşitli ülkelerdeki çalışma kamplarına sürülmüş; maruz kaldıkları gayriinsani koşullardan dolayı yaşlı, çocuk ve kadın çok sayıda kişi hayatını kaybetmiştir. Üzerinden 80 yıl geçmiş olmasına rağmen Kırım Tatar halkının gasp edilen hakları iade edilmemiş, acıları dinmemiştir. Kırım'ın hukuk dışı ilhakı yeni acılara kapı aralamıştır."

Açıklamada, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Kırım Tatarlarının kimliklerinin korunması; güvenlik, refah ve esenliklerinin sağlanması için onların yanında olmaya devam edeceğinin altı çizildi.
 

'Çerkes Sürgünü'nün, Türkiye'nin üzüntüyle hatırladığı bir trajedi olduğu belirtilen açıklamada, "Bundan 160 yıl önce 21 Mayıs'ta Kafkasya halkları çok ağır şartlar altında ana vatanlarını terk etmek zorunda bırakılmış ve çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir." denildi.

Açıklamada, "Kırım Tatarlarının ve Kafkasya'nın kardeş halklarının acılarını paylaşıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz." ifadesine yer verildi. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.