logo
12 MAYIS 2024

İmam Rıza’nın diğer din mensuplarıyla tevhit münazarası -3-

Ali bin Mûsa Rıza (a.s.) Memun’un yanına gittiğinde Memun, Fazl bin Sehde, din ve kelam âlimlerini bir araya toplamasını emretti. Böylece İmam (a.s.) ve onların sözlerini duymak istiyordu… Devam ediyoruz
16.03.2024 08:39:00
Haber Merkezi
İmam Rıza’nın diğer din mensuplarıyla tevhit münazarası -3-
İmam Rıza’nın diğer din mensuplarıyla tevhit münazarası -3-
Caselik: 'Sor, eğer cevabını bilirsem söylerim.'

İmam (a.s.): 'İsa'nın (a.s.), ölüleri Allah'ın izniyle dirilttiğini neden inkâr ediyorsun?'

Caselik: 'Çünkü, ölüleri dirilten, körlere ve cüzamlılara şifa veren kimse Allah'tır ve o, ibadet edilmeye (daha) layıktır.'

İmam (a.s.): 'Yesa da Hz. İsa'nın yaptıklarını yapıyor, su üzerinde yürüyor, ölüleri diriltiyor, körleri ve abraş hastalığına yakalananları iyileştiriyordu.

Ama ümmeti onu Allah olarak tanımadı ve Allah'ı bırakıp da kimse ona ibadet etmedi. Hızkîl Peygamber de İsa b. Meryem'in (a.s.) yaptıklarının aynını yapıyordu. Ölümlerinden altmış sene geçmesine rağmen otuz beş bin kişiyi diriltti.'

Daha sonra, İmam (a.s.) Re'sul Calut'a dönerek şöyle buyurdu: 'Ey Re'sul Calut! Acaba Tevrat'ta İsrailoğulları'nın şu gençleri hakkında herhangi bir konu buldun mu?

Şöyle ki, Bahtu'n-Nasr, Beytu'l-Mukaddes'e saldırdığı zaman onları İsrailoğulları arasından seçerek Babil'e götürdü. Allah da onu (Hızkîl'i) onlar için gönderdi ve o, onları diriltti. İşte bu konular Tevrat'tandır. Sizlerden kâfir olanlardan başka kimse bunları inkâr edemez.'

Re'sul Calut: 'Bu konuları duymuşuz ve ondan haberdarız.'

İmam (a.s.): 'Doğru söyledin ey Yahudi, şimdi dikkat et, Tevrat'tan okuduğum bu bölüm doğru mudur?' Daha sonra İmam (a.s.) bizler için birkaç bölüm okudu. Yahudi, İmam'ın böyle güzel okumasına hayran olup yerinde hareket etmeye başladı. Sonra İmam (a.s.) Nasranî'ye dönerek, 'Ey Nasranî! Acaba bunlar mı İsa'dan önceydi, yoksa İsa mı bunlardan önceydi?' diye sordu.

Caselik: 'Onlar İsa'dan (a.s.) önceydiler.'

İmam (a.s.): 'Kureyş, Resûlullah'ın (s.a.v.) etrafında toplanarak O'ndan, ölülerini diriltmesini istediler. Peygamber (s.a.v.) Ali bin Ebu Tâlib'i (a.s.) onlarla beraber göndererek Ali'ye (a.s.) şöyle buyurdu:

'Kabristana git, bunların dirilmesini istediği kişilerin isimlerini yükses sesle çağır. Sonra onlara, Allah'ın Resulü Muhammed (s.a.v.) Allah'ın izniyle kalkmanızı istiyor de!' Ali (a.s.) da onları aynı şekilde çağırdığında, kalktılar ve başlarındaki toprakları temizlediler.

Kureyşliler onlara kendi işleriyle ilgili sorular soruyor ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.) peygamber olduğunu haber veriyorlardı. Dirilenler ise, 'Keşke bizler de onu derk edebilsek ve iman getirebilseydik' dediler.

Hz. Peygamber de körlere, cüzamlılara ve delilere şifa veriyor ve hayvanlar, kuşlar, cinler ve şeytanlarla konuşuyordu. Ama biz O'nu Allah diye tanımadık. Aynı zamanda bunların (Hz. İsa, Hz. Yesa, Hz. Hizkîl ve Hz. Muhammed) hiçbirinin faziletini de inkâr etmiyoruz.

Peki, nasıl oluyor da siz, sadece İsa'yı Allah olarak tanıyorsunuz? Halbuki Yesa ve Hızkîl'i de Allah olarak tanımalısınız. Çünkü, onlar da İsa b. Meryem'in (a.s.) yaptıklarını yapıyor, ölü diriltiyor ve diğer işleri yapıyorlardı. İsrailoğulları'ndan binlerce kişi veba hastalığı korkusundan kendi şehirlerinden dışarı çıktılar.

Ama Allah bir anda hepsinin canını aldı. Şehir halkı etrafa duvar çekerek ölüleri o şekilde bıraktılar. Kemikleri de öylece çürümeye başladı. İsrailoğulları peygamberlerinden biri oradan geçerken çürümüş kemiklerin çokluğu dikkati¬ni çekti.

Allah da peygamberine şu şekilde vahyetti: 'Acaba onları senin için diriltmemi ve böylece onlara tebliğ ederek inzar etmeyi istiyor musun?' O da, 'Evet, ey Rabbim' dedi. Allah-u Teala ona şöyle söylemesini vahyetti: 'Ey çürümüş kemikler, Allah'ın izniyle kalkınız.' Daha sonra hepsi dirildi ve başlarındaki toprakları temizleyerek kalktılar.

İbrahim Halil-u Rahman (a.s.) da kuşları parçalayarak her birinin parçasını bir dağın başına koydu. Sonra onları çağırdı ve onlar dirilerek İbrahim'e (a.s.) doğru hareket ettiler.

Mûsa b. İmran (a.s.) da İsrailoğulları içerisinden seçtiği yetmiş ashabıyla beraber dağa çıktılar. Mûsa'ya (a.s.), 'Sen Allah'ı gördün, O'nu nasıl gördüysen aynı şekilde bize de göster' dediler. Mûsa (a.s.), 'Ben Allah'ı görmedim' dedi. Onlar, 'Ey Mûsa! Biz Allah'ı apaçık görmedikçe sana inanmayız.'   dediler. O anda yıldırım onlara çarparak hepsini yakıverdi.

Mûsa (a.s.) yalnız kaldı ve Allah'a şöyle arz etti: 'Ey Rabbim! İsrailoğulları'ndan yetmiş kişi seçerek kendimle getirdim. Şu an ise yalnız dönüyorum. Benim bu olaylarla ilgili söyleyeceklerimi nasıl doğrulayıp inanırlar?

Dileseydin onları da daha önce helak ederdin, beni de. İçimizdeki akılsızların işledikleri suç yüzünden bizi de mi helak edeceksin?'   Derken Allah-u Teala, onları ölümlerinden sonra tekrar diriltti.'

İmam (a.s.) daha sonra sözlerine şöyle devam etti: 'Sana bu söylediklerimin hiçbirini reddedemezsin. Zira, bunların tümü Tevrat, Zebur, İncil ve Furkan'ın (Kur'an) bildirdikleridir.

Öyleyse, bütün ölüleri dirilten, körlere, cüzamlılara ve delilere şifa veren, iyileştiren herkes Allah olmalıdır. O halde, bunları da Allah olarak tanımalısın. Ne dersin ey Nasranî?'

Caselik: 'Söz senin sözündür. Allah'tan başka ilah yoktur.' Devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun
4 milyon kişiyle yapılan araştırma
Kanser ile obezitenin bağlantısı var
BM raportöründen İsrail'e Gazze tepkisi
'Holokost'u çağrıştırıyor'
Kazanandan çok protestolar damga vurdu
İsrail için kabul gibi Eurovision
Lastiği patlayan tıra başka ir tır çarptı
Feci kazada 2 kişi öldü
'Bir çanta para getirdiler, kabul etmeyince öldürdüler'
Ayşe Ateş'ten çarpıcı açıklamalar
CHP'den belediyelere yeni genelge
Şatafat ve israftan kaçının
Destek fiyatı 2 lira oalcak
Yaş çay alım fiyatı belli oldu
Tarihte örneği yok
Siyonist cellatlar Eurovision'da da kendini gösterdi
En kritik belirti
Kalp krizi nasıl anlaşılır!
Pembe domates deyip geçmeyin...
En pahalı domatesin tohumu İsrail'den geliyor!
Yüksek yargıya kim hükmedecek?
Kavgadan uzlaşma mı çıktı?
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun
4 milyon kişiyle yapılan araştırma
Kanser ile obezitenin bağlantısı var
BM raportöründen İsrail'e Gazze tepkisi
'Holokost'u çağrıştırıyor'
Kazanandan çok protestolar damga vurdu
İsrail için kabul gibi Eurovision
Lastiği patlayan tıra başka ir tır çarptı
Feci kazada 2 kişi öldü
'Bir çanta para getirdiler, kabul etmeyince öldürdüler'
Ayşe Ateş'ten çarpıcı açıklamalar
CHP'den belediyelere yeni genelge
Şatafat ve israftan kaçının
Destek fiyatı 2 lira oalcak
Yaş çay alım fiyatı belli oldu
Tarihte örneği yok
Siyonist cellatlar Eurovision'da da kendini gösterdi
En kritik belirti
Kalp krizi nasıl anlaşılır!
Pembe domates deyip geçmeyin...
En pahalı domatesin tohumu İsrail'den geliyor!
Yüksek yargıya kim hükmedecek?
Kavgadan uzlaşma mı çıktı?

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, yarın Ankara'ya geliyor

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetine icabetle Türkiye'yi ziyaret edecek

 
12.05.2024 11:10:00 / Güncelleme: 12.05.2024 11:19:56
AA
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, yarın Ankara'ya geliyor
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, yarın Ankara'ya geliyor

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in yarınki Ankara ziyaretinde, başta ekonomi olmak üzere ulaştırma, bilim, teknoloji, tarım, turizm, sağlık ve beşeri ilişkiler gibi çeşitli alanlardaki işbirliğinin devam ettirilmesi gündeme gelecek.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Miçotakis, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetine icabetle Türkiye'yi ziyaret edecek.

Ziyarette, iki ülke arasındaki 6 milyar dolara yaklaşan ticaret hacminin, her iki ülke liderinin koyduğu ortak hedef çerçevesinde 10 milyar dolara çıkarılmasına yönelik atılabilecek adımlar değerlendirilecek.

Batı Trakya Türk Azınlığı ile Rodos, İstanköy ve Selanik'teki Türk soydaşları ilgilendiren konuların gündeme getirilmesi öngörülüyor.

Türk vatandaşlarının, 10 Yunan adasına seyahatlerinde 30 Mart'tan itibaren uygulanan kolaylaştırılmış kapıda vize prosedürünün de görüşüleceği ziyarette, sürecin devam ettirilmesi konusu da ele alınacak.

İki ülkenin önde gelen iş insanlarının, yeni kurulacak "Ortak İş Konseyi" çatısı altında bir araya gelmesi planlanıyor.

Görüşmelerde, başta ekonomi olmak üzere ulaştırma, bilim, teknoloji, tarım, turizm, sağlık ve beşeri ilişkiler gibi çeşitli alanlardaki işbirliğinin olumlu gündem temelinde geliştirilmesine yönelik Ortak Eylem Planı'nın devam ettirilmesi hedefleniyor.

Terörle mücadelede işbirliğinin ve bu konulardaki beklentilerin gözden geçirilmesi planlanan ziyarette, düzensiz göçle ortak mücadele ve bu alandaki işbirliği konuları ele alınacak.

İsrail-Filistin sorunu başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili Türkiye'nin görüşlerinin aktarılması öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Aralık 2023'te Yunanistan ziyaretinde, çeşitli alanlarda imzalanan toplam 15 anlaşmaya ilave olarak Başbakan Miçotakis'in ziyaretinde "Sağlık ve Tıp Bilimleri ile Afet ve Acil Durum Yönetimi" konularında anlaşmalar imzalanması gündemde.

İki ülke ilişkilerindeki olumlu gidişatı yansıtacak şekilde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis tarafından ziyaret sırasında ortak açıklama yapılması planlanıyor.

İlişkilerde yeni döneme girilmişti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Aralık 2023'te Atina'da düzenlenen Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi vesilesiyle Yunanistan'ı ziyaretiyle ilişkilerde yeni döneme girilmişti.

Söz konusu ziyarette, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı arasında imzalanan Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi'yle iki taraf da dostane ilişkileri, karşılıklı saygıyı, barış içinde bir arada yaşamayı ve anlayışı geliştirmeye, aralarındaki her türlü anlaşmazlığı barışçıl yollarla ve uluslararası hukuka uygun olarak çözmeye kararlı olduğunu beyan etmişti.

Ziyaretten bu yana iki taraf da bildirgenin lafzına ve ruhuna uygun şekilde, karşılıklı güven inşa ederek, mevcut sorunları uygun şekilde ele almaya olanak sağlayacak ortam sağlanmasını hedefliyor ve bildirgeye bağlılıklarını sürdürüyor.

Taraflar, "Siyasi Diyalog", "Geliştirilmiş Ortak Eylem Planı ve Güven Artırıcı Önlemler" gibi sütunlar temelinde devamlı ve yapıcı istişarelerde bulunarak olumlu gündemi güçlendirmeye çalışıyor. 

Oğuz Murat Aci'nin ailesinin buruk anneler günü: 10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum

Eyüpsultan'da meydana gelen kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci'nin annesi, oğlu olmadan ilk anneler gününü buruk geçirdi. 73 gündür oğlunun yokluğuna alışmaya çalışan anne Pervin Aci, 'Pazar günü gelmesin istiyorum. Herkesin anneler gününü kutluyorum. Yalnızca o 10 tane aileyi kutlamıyorum. Çocuğum baharında söndü. Muratım öldü ama biz de ölü olarak yaşıyoruz' dedi.
12.05.2024 10:32:00 / Güncelleme: 12.05.2024 11:12:06
İhlas Haber Ajansı
Oğuz Murat Aci'nin ailesinin buruk anneler günü: 10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum
Oğuz Murat Aci'nin ailesinin buruk anneler günü: 10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024 günü meydana gelen trafik kazasında arkadaşları ile ATV ile gittiği esnada arızalanması sonrası yol kenarında bekleyen Oğuz Murat Aci'ya lüks bir araç çarpmış, kaza sonrası lüks araç sürücüsü Timur C. olay yerine gelen annesi Yazar Eylem Tok ile birlikte ABD'ye kaçmıştı.

Kaza sonrası 1 kişi hayatını kaybetmiş 4 kişi de yaralanmıştı. Feci kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci'nin annesi Pervin Aci, oğlu olmadan ilk anneler gününü buruk geçirdi.

'Yalnızca o 10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'

Anne Pervin Aci, 'Murat gideli yetmiş gün oldu ama bana yetmiş yıl oldu. Pazar günü gelmesin istiyorum. Karanlık, hiç aydınlık yok. Gündüzüm ve gecemiz yok. 'Oğuzum, Oğuzum' diye diye ne yapacağımızı bilmiyoruz. Eşimin dediği gibi kimler geldi, kimler geçti, kimler benim yanımdaydı hiç hatırlamıyorum. Bir buçuk yaşındaki torunum elimden tutarak babasının mezarına götürdü ve bana, 'Babaanne amin' diye söyledi. Herkesin anneler gününü kutluyorum. Yalnızca o 10 tane aileyi kutlamıyorum. Eşi de bir şey yapamıyor. Çocuğum baharında söndü. Muratım öldü ama biz de ölü olarak yaşıyoruz. Adalete seslenmekten yoruldum' dedi.



'Oğluma bir gün 'Adalet tecelli etti' diyebilmem lazım'

Baba Özer Aci ise, 'Bugün yetmişinci gün oldu. Acımızı acısı diye paylaşan binlerce insanla beraber yol yürüyoruz. Geriye dönüp yetmiş güne baktığımızda pek ilerleme kaydettiğimizi söyleyemem. Ama mücadeleye devam etmek bir başarıdır. Ben bayrağı bıraksam dahi birileri bayrağı alarak yola devam edecektir. Şu ana kadar birçok yanlış haber çıktı. Baştan beri savunduğum şeyler ortaya çıktı. İlk bir veya iki gün basın susturuldu. Ben de yanlış ve eksik haber yapıldığını, basının susturulduğunu söylemiştim. İleriye baktığımızda doğrular ortaya çıktı. Bizim belki de acımızdan dolayı ama biz sürecin daha hızlı yürümesini istiyoruz. Bir an önce adaletin yerini bulmasını istiyorum. İlk baştan beri hep adalet ve hukuk dedim ve demeye devam ediyorum. Ben adaletin üstün olacağına, üstünlerin adaleti olmayacağına inanıyorum. Çocuk ve annesi gelip adalete teslim olurlar. Böylece yüreğimize bir nebze su serpilmiş olur. İnsan yetmiş gün öncesine döndüğünde bazı şeyleri hatırlar. Ben bazı günleri hiç hatırlamıyorum. Biz bu yetmiş günü ya daha uzun yaşadık ya da çok kısa yaşadık. Gecelerimiz gündüz oldu, gündüzlerimiz gece oldu, uyuyamadık. Az önce oğlumun mezarının yanından geçtim. Her gün ister istemez geçiyorum. Oğluma bir gün 'Adalet tecelli etti' diyebilmem lazım. Bunun için de mücadeleme devam edeceğim" ifadelerini kullandı.

Tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun

Her yıl Mayıs ayının 2. pazar günü kutlanan Anneler Günü, bu yıl da Türkiye'de ve dünyanın dört bir yanında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Biz de Yeni Mesaj ailesi olarak tüm annelerin bu gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz
12.05.2024 09:48:00
Mehmet Hakan Akkuş
Tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun
Tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun
Her yıl Mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanan Anneler Günü, bu yıl da Türkiye'de ve dünyanın dört bir yanında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Anneler Günü'nün tarihçesi, köklü bir geçmişe sahipken, modern kutlamaların başlangıcı 1908 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde Anna Jarvis'in annesini anma etkinlikleriyle başlamıştır.

Türkiye'de Anneler Günü, bu yıl 12 Mayıs Pazar gününe denk geldi. Bu özel gün için pek çok kişi hazırlıklarını tamamlamış durumda. Alışveriş merkezleri ve çiçekçiler, anneler için özel hediyeler ve çiçeklerle dolup taşarken, çeşitli kampanyalar ve indirimler de dikkat çekiyor.

Bu yılki Anneler Günü, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine de ev sahipliği yapıyor. Türkiye'nin çeşitli illerinden anneler, Emine Erdoğan'ın ev sahipliğinde Devlet Konukevi'nde bir araya gelerek, Anneler Günü'nü kutladılar. Programda, şehit ve gazi anneleri, engelli çocuk sahibi anneler, koruyucu anneler ve yaşlı anneler gibi farklı topluluklardan annelerin sorun ve talepleri dinlendi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın da katıldığı etkinlikte, annelerin zorluklarla dolu hayat hikayeleri paylaşıldı ve devletin her zaman yanlarında olduğu vurgulandı. Bakan Göktaş, Filistinli anneler başta olmak üzere tüm dünyadaki annelerin Anneler Günü'nü kutladı ve onların yaşadığı zorluklara dikkat çekti.

Anneler Günü, sadece annelerimize olan sevgimizi ve saygımızı göstermek için değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularında farkındalık yaratmak için de önemli bir fırsat. Bu özel gün, tüm annelerin, onların emeklerinin ve katkılarının takdir edildiği bir gün olarak kalplerde yer etmeye devam ediyor.

Ayşe Ateş: Sinan'a bir çanta para getirip 'bu işleri bırak' dediler, kabul etmedi ve bu yüzden öldürüldü

Özgür Özel'in kendisine 'Bu işte Devlet Bahçeli'nin bir dahli olduğunu düşünüyor musun' diye sorduğunu açıklayan Ayşe Ateş, "Devlet Bahçeli'nin bu işle hiçbir ilgisinin olduğunu düşünmüyorum" dedi. Ateş, "MHP ve Ülkü Ocakları'na mensup kişiler Sinan Ateş'i tehdit etti" ifadelerini kullandı.
12.05.2024 00:05:00
Sözcü TV
Ayşe Ateş: Sinan'a bir çanta para getirip 'bu işleri bırak' dediler, kabul etmedi ve bu yüzden öldürüldü
Ayşe Ateş: Sinan'a bir çanta para getirip 'bu işleri bırak' dediler, kabul etmedi ve bu yüzden öldürüldü
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, SÖZCÜ TV'de İpek Özbey ile Nokta Atışı programında konuştu.

Ayşe Ateş; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hafta içerisinde Danıştay'ın 156. kuruluş yılındaki konuşmasındaki, "Nasıl geç gelen adalet, adalet değilse, topluma güven veren adalet sistemi bekamızın güvencesidir. Tüm mahkemelerde yer alan 'Adalet mülkün temelidir' yazısı bize bunu hatırlatır. Adalet olmazsa huzur olmaz, güven olmaz" sözlerini hatırlattı.

Ailesinin ve kendisinin tehdit edildiğini belirten Ateş, şu ifadeleri kullandı:

Korkuyorum, Ankara'nın göbeğinde siyasi cinayet işleyebiliyorlarsa, devlete kafa tutarcasına bu işi yapıyorlarsa bu insanlardan her şey beklenir. Beni niye takip ettiniz. İnsan değil bunlar cani. Kimlik bilgilerimi istediler.  MHP ve Ülkü Ocakları'na mensup kişiler Sinan Ateş'i tehdit etti. Bu kurumsal kimliği kendine kalkan yapanlar Sinan'ı katletti. Bu defa beni tehdit etmeye başladılar. Bu kurumsal kimlikleri açıkça yazdıkları, belirttikleri profillerden Sinan'ı önce itibarsızlaştırma yoluna gittiler. Bu profillerden yaptıkları paylaşımlarla hakaret ettiler, iftiralar attılar. Sonra tehdit etmeye başladılar.

"Gönlündeki aslan siyaset yapmaktı"

Eşinin göz göre göre öldürüldüğünü belirten Ayşe Ateş ifadelerini şöyle sürdürdü:

Bir gün eve geldi dedi ki 'Ayşe birileri geldi yanıma önüme bir çanta para koydular. Dediler ki al bu parayı Sinan devamı da var. Bu siyaseti bırak. Bu işleri bırak. Hayatına, keyfine, yoluna bak. Nasıl istiyorsan öyle yaşa ama bu işleri bırak kardeşim, çekil kenara. Keyfinde zevkinde yaşa. Dünyanın neresinde istiyorsan. Hayatının sonuna kadar para sıkıntısı çekmeyeceğini sana garanti ediyoruz. Tek bir şartımız var bu işleri bırak.  Bu bence Sinan'ın neden öldürüldüğünün cevabı. Görevden ayrıldıktan sonra(Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı) bu teklif gelmişti. Siyaset yapma, siyasetten uzak dur. Siyasete girme, okuluna git gel. Hocalığını yap. Keyfine bak, hayatını yaşa dediler. Sinan bu teklifi yapanların kim olduğu söylemedi bana. Ben de Sinan'a dedim ki 'Paraları da onların olsun, siyasetleri de onların olsun, yürü gidelim. İstersen ülkeden gidelim, istersen dağın başına yanımda sen ol yeter ki' dedim. Daha açık söylemek gerekirse Sinan'ın gönlünde yatan aslan siyaset yapmaktı. Bu ileride milletvekilliği, bakanlık belki başbakanlık olur artık zaman ve şartlar neyi getirirse istediği buydu, siyaset yapmaktı.

Özel ile görüşmesi

Ateş, CHP lideri Özgür Özel'in kendisine eşinin ölümüne ilişkin olarak "Devlet Bahçeli'nin bu işte bir dahlinin olduğunu düşünüyor musun?" diye sorduğunu söyledi. Ateş, "Ben Devlet Bahçeli'nin bu işle hiçbir ilgisinin, haberinin olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

Ayşe Ateş, Sözcü TV ekranlarında şu ifadeleri kullandı:

"Hepsi makamlarda oturuyor. Sayın Bahçeli'nin yapması gereken MHP ile Ülkü Ocakları ile ilişkili bu katilleri görevden alıp adaletin önüne atmak. Sayın Özgür Özel Beyefendi de kendisi bana sordu, 'Devlet Bahçeli'nin bu işte bir dahlinin olduğunu düşünüyor musun?' dedi bana. Ben Devlet Bahçeli'nin bu işle hiçbir ilgisinin, haberinin olduğunu düşünmüyorum. Onun bilgisi dışında yapıldığını düşünüyorum.

"Beni tehdit ettiler"

Sinan'ı önce itibarsızlaştırma yoluna gittiler. Hakaretler ettiler, iftiralar attılar sonra tehdit etmeye başladılar. Açıkça, kurumsal kimliklerini kullanarak yaptılar. Kimisi MHP kimisi Ülkü Ocakları'na mensup. Sinan Ateş itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Bu kişiler daha sonra Sinan'ı katlettiler. Bir de bunun üzerine onu mezarında rahat bırakmadılar, iftiralara devam ettiler. Beni tehdit ettiler. Bunları yaparken bu kurumsal kimliklerini kullandılar."

 
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.