Köylüyü kökünden bitirecek tasarı! Sulama suyuna sayaç geliyor...
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), TBMM'de görüşülmeye başlanan tarımda kullanılan sulama suyuna sayaç takılmasını öngören tasarının çiftçilerin belini bükeceğini kaydetti. ZMO açıklamasında su ücretini ödeyemeyecek çiftçilerin hacizle karşı karşıya kalacağına da işaret edildi
23.03.2018 00:00:00
Türkiye'de tarım sektörününü içinde bulunduğu vahim durum herkesin malumu. Tarımda üreticilerin işini kolaylaştırması gereken siyasiler ise aksine daha da zorlaştırmak için düzenlemeler yapıyor.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) yazılı bir açıklamayla tarımda kullanılan sulama suyuna sayaç takılmasını içeriden kanun tasarısına tepki gösterdi.
Köylünün sulama suyuna sayaç takılacak
ZMO açıklamasında sözkonusu tasarı yasalaştığı takdirde kullanmış olduğu suyun bedelini ödeyemeyen çiftçilerin icrayla karşı karşıya kalacağı ve bir daha su kullanımına izin verilmeyeceği vurgulandı.
Suyun ticarileşmesini de içeren, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonunda görüşülmeye başlandığının ifade edildiği açıklamada, tasarının kanunlaşmasıyla Türkiye tarımında yeni bir dönemin başlayacağı vurgulandı.
Buna göre meskenlerde kullanılan içme suyu saati uygulaması, tarla sulamalarında da kullanılacak. Üretici kullanmış olduğu suyun bedelini ödeyecek, ödemez ise icra yoluyla tahsis edilecek ve bir daha su kullanımına izin verilmeyecek.
Ülkemizde bir taraftan su kaynakları plansızca yapılaşmaya açılmakta, diğer taraftan ormanlık alanlar katledilerek yağmur rejimlerinin değişmesine sebep olacak uygulamalar yapıldığına dikkatlerin çekildiği ZMO açıklamasında şunlar kaydedildi: "Bütün bunlar, yanlış politikalarla bizzat devlet kurumları tarafından gerçekleştirilmekte, ortaya çıkan zararın bedeli ise masum kesimlere ödettirilmektedir. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonunda görüşülen suyla ilgili son değişiklikte de bu mantık net olarak görülmektedir."
İthalat da göç de artacak
"Çiftçimiz, başta girdi maliyetlerinin yüksekliği olmak üzere, tarımsal riskler ve uygulanan neoliberal polikalar karşısında, mucizevi bir şekilde üretim yapmaya devam etmektedir" ifadelerinini kullanıldığı açıklamada, "Yapılacak bu değişiklik; bunca zorluğa rağmen üretimi sürdürmeye çalışan üreticinin üzerine önemli bir yük bindirecektir. Son onbeş yılda artan maliyetlerle 35 milyon dekar alanda üretim yapamayan üretici, tarımda kullanılan suya da para harcamak zorunda kalınca daha fazla alanı işlemekten zorunlu olarak vazgeçecektir. Bu değişiklikle beraber, ülkemizde daha az tarımsal üretim gerçekleştirilecektir. Ülkemiz insanının gıda ihtiyacı ise artan ölçüde ithalatla karşılanmaya çalışılacaktır. Kırsaldan kentlere göç artacaktır. Köyünde kalan üretici ise tarlasında kullanamadığı suyun akışını seyredecektir. Su kullanımının kontrol altına alınması için hedef kitle olarak çiftçi seçilmiştir. Üretim yapmaktan vazgeçmemek için varoluş savaşı veren çiftçinin cebindeki paraya göz dikilmiştir."
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) yazılı bir açıklamayla tarımda kullanılan sulama suyuna sayaç takılmasını içeriden kanun tasarısına tepki gösterdi.
Köylünün sulama suyuna sayaç takılacak
ZMO açıklamasında sözkonusu tasarı yasalaştığı takdirde kullanmış olduğu suyun bedelini ödeyemeyen çiftçilerin icrayla karşı karşıya kalacağı ve bir daha su kullanımına izin verilmeyeceği vurgulandı.
Suyun ticarileşmesini de içeren, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonunda görüşülmeye başlandığının ifade edildiği açıklamada, tasarının kanunlaşmasıyla Türkiye tarımında yeni bir dönemin başlayacağı vurgulandı.
Buna göre meskenlerde kullanılan içme suyu saati uygulaması, tarla sulamalarında da kullanılacak. Üretici kullanmış olduğu suyun bedelini ödeyecek, ödemez ise icra yoluyla tahsis edilecek ve bir daha su kullanımına izin verilmeyecek.
Ülkemizde bir taraftan su kaynakları plansızca yapılaşmaya açılmakta, diğer taraftan ormanlık alanlar katledilerek yağmur rejimlerinin değişmesine sebep olacak uygulamalar yapıldığına dikkatlerin çekildiği ZMO açıklamasında şunlar kaydedildi: "Bütün bunlar, yanlış politikalarla bizzat devlet kurumları tarafından gerçekleştirilmekte, ortaya çıkan zararın bedeli ise masum kesimlere ödettirilmektedir. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonunda görüşülen suyla ilgili son değişiklikte de bu mantık net olarak görülmektedir."
İthalat da göç de artacak
"Çiftçimiz, başta girdi maliyetlerinin yüksekliği olmak üzere, tarımsal riskler ve uygulanan neoliberal polikalar karşısında, mucizevi bir şekilde üretim yapmaya devam etmektedir" ifadelerinini kullanıldığı açıklamada, "Yapılacak bu değişiklik; bunca zorluğa rağmen üretimi sürdürmeye çalışan üreticinin üzerine önemli bir yük bindirecektir. Son onbeş yılda artan maliyetlerle 35 milyon dekar alanda üretim yapamayan üretici, tarımda kullanılan suya da para harcamak zorunda kalınca daha fazla alanı işlemekten zorunlu olarak vazgeçecektir. Bu değişiklikle beraber, ülkemizde daha az tarımsal üretim gerçekleştirilecektir. Ülkemiz insanının gıda ihtiyacı ise artan ölçüde ithalatla karşılanmaya çalışılacaktır. Kırsaldan kentlere göç artacaktır. Köyünde kalan üretici ise tarlasında kullanamadığı suyun akışını seyredecektir. Su kullanımının kontrol altına alınması için hedef kitle olarak çiftçi seçilmiştir. Üretim yapmaktan vazgeçmemek için varoluş savaşı veren çiftçinin cebindeki paraya göz dikilmiştir."