'Kapitülasyonlar geri geldi'
Hükümetin müşteri garantisi vererek bazı kamu yatırımlarını özel sektöre yaptırdığını ifade eden Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, "Hedefler tutmadığında, farkı hazine ödemektedir. Lozan'da kaldırılan kapitülasyonlar modern haliyle geri gelmiştir" dedi.
18.12.2017 00:00:00
ŞEVKET TEPETAŞ/İSTANBUL
Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Turhan Çakar, gelecek yılın bütçesinde vatandaşların hakkının yok sayıldığını açıkladı.
Çakar açıklamasında, "2018 Bütçesi 80 milyon halkı ilgilendirmesine rağmen, halkın iradesi bütçeye yansımamıştır. Bütçenin hazırlanması süreci çok dar bir zaman içerisine sıkıştırılmıştır. Bununla birlikte, bütçe hakkında halkı temsil eden sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmamış ve alınmamaktadır. Hükümet, halktan toplanan vergilerden oluşan 2018 Bütçesi hakkında halka anlaşılır ve tatmin edici hiçbir bilgi vermemiştir. Kısaca, halkın bütçe hakkı yok sayılmıştır" ifadelerini kullandı.
Çakar şunları söyledi: "2018 Bütçesine yansımayan, bütçede gösterilmeyen harcamalar bulunmaktadır. Örneğin; kamu, bir takım mega projeleri, şehir hastaneleri gibi kamu yatırımlarını bizzat kendisi yapmak yerine, kamu-özel ortaklığı denilen bir modelle yapmaktadır. Bir taraftan meclisten geçen (görünür-belli olan) bütçe var, öte yandan, yatırımları özel sektörün üstlendiği paralel bütçe var. Hükümet diyor ki, bizden bir kuruş para çıkmadan bu projeler gerçekleştiriliyor. Ancak, gerçek hiç de öyle değildir. Evet, yatırımları özel sektör yapmaktadır. Ancak, özel sektör kendi öz kaynaklarıyla bu yatırımları yapmamaktadır. Bu yatırımlar, hazinenin garanti verdiği, özel sektörün aldığı ve kullandığı dış kaynaklarla finanse edilmektedir. Firmalarca borçların ödenmemesi durumunda "bizden bir kuruş çıkmıyor" diyen Hükümetin hazine garantisi ile borçlar ödenmektedir. Bunun anlamı, bu borçları gariban (işsiz-yoksul halk) halk üstlenmektedir. Bu hizmetlerden hiçbir şekilde yararlanamayacak olan halk bu borçları ödemektedir."
Garanti hükümetten ödeme vatandaştan
"Bu yatırım garantisi yetmiyormuş gibi, yatırım tamamlandıktan sonra, bu hizmetleri üstlenecek aynı şirketlere satış, yolcu sayısı, taşıt sayısı, hasta sayısı gibi performans kriterleri dikkate alınmaktadır. Hedefler tutmadığında, yine hazine tarafından gerekli ödemeler yapılmaktadır. Lozan'da kaldırdığımızı sandığımız kapitülasyonlar modern haliyle pencereden girmektedir" diyen Turhan Çakar şunları söyledi: "İlk garanti örneğinde olduğu gibi, bu garanti de aslında halk tarafından ödenmektedir. Yani, halk, bu projelerden yararlansa da, yararlanmasa da, projelerin hem yatırım hem de işletme sürecinde, deli dumrul hesabı, doğacak borç yüklerinden sorumlu tutulmaktadır. Dolayısıyla, Hükümetin, "bizden bir kuruş çıkmıyor" "kamunun bir kuruşu gitmiyor" tespiti doğru değildir. Bu uygulama, halkın bütçe hakkının kökten ihlal edildiğine önemli bir örnektir."
Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Turhan Çakar, gelecek yılın bütçesinde vatandaşların hakkının yok sayıldığını açıkladı.
Çakar açıklamasında, "2018 Bütçesi 80 milyon halkı ilgilendirmesine rağmen, halkın iradesi bütçeye yansımamıştır. Bütçenin hazırlanması süreci çok dar bir zaman içerisine sıkıştırılmıştır. Bununla birlikte, bütçe hakkında halkı temsil eden sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmamış ve alınmamaktadır. Hükümet, halktan toplanan vergilerden oluşan 2018 Bütçesi hakkında halka anlaşılır ve tatmin edici hiçbir bilgi vermemiştir. Kısaca, halkın bütçe hakkı yok sayılmıştır" ifadelerini kullandı.
Çakar şunları söyledi: "2018 Bütçesine yansımayan, bütçede gösterilmeyen harcamalar bulunmaktadır. Örneğin; kamu, bir takım mega projeleri, şehir hastaneleri gibi kamu yatırımlarını bizzat kendisi yapmak yerine, kamu-özel ortaklığı denilen bir modelle yapmaktadır. Bir taraftan meclisten geçen (görünür-belli olan) bütçe var, öte yandan, yatırımları özel sektörün üstlendiği paralel bütçe var. Hükümet diyor ki, bizden bir kuruş para çıkmadan bu projeler gerçekleştiriliyor. Ancak, gerçek hiç de öyle değildir. Evet, yatırımları özel sektör yapmaktadır. Ancak, özel sektör kendi öz kaynaklarıyla bu yatırımları yapmamaktadır. Bu yatırımlar, hazinenin garanti verdiği, özel sektörün aldığı ve kullandığı dış kaynaklarla finanse edilmektedir. Firmalarca borçların ödenmemesi durumunda "bizden bir kuruş çıkmıyor" diyen Hükümetin hazine garantisi ile borçlar ödenmektedir. Bunun anlamı, bu borçları gariban (işsiz-yoksul halk) halk üstlenmektedir. Bu hizmetlerden hiçbir şekilde yararlanamayacak olan halk bu borçları ödemektedir."
Garanti hükümetten ödeme vatandaştan
"Bu yatırım garantisi yetmiyormuş gibi, yatırım tamamlandıktan sonra, bu hizmetleri üstlenecek aynı şirketlere satış, yolcu sayısı, taşıt sayısı, hasta sayısı gibi performans kriterleri dikkate alınmaktadır. Hedefler tutmadığında, yine hazine tarafından gerekli ödemeler yapılmaktadır. Lozan'da kaldırdığımızı sandığımız kapitülasyonlar modern haliyle pencereden girmektedir" diyen Turhan Çakar şunları söyledi: "İlk garanti örneğinde olduğu gibi, bu garanti de aslında halk tarafından ödenmektedir. Yani, halk, bu projelerden yararlansa da, yararlanmasa da, projelerin hem yatırım hem de işletme sürecinde, deli dumrul hesabı, doğacak borç yüklerinden sorumlu tutulmaktadır. Dolayısıyla, Hükümetin, "bizden bir kuruş çıkmıyor" "kamunun bir kuruşu gitmiyor" tespiti doğru değildir. Bu uygulama, halkın bütçe hakkının kökten ihlal edildiğine önemli bir örnektir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.