logo
12 MAYIS 2024

BTP, 'Yeter! Söz Gençlerin' dedi

Bağımsız Türkiye Partisi, ilki dün İstanbul'da gerçekleştirilen 'Yeter! Söz Gençlerin' program serisiyle birlikte seçim startını verdi. Programda dikkat çekici bir konuşma yapan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Atatürk'ün bu devleti kurduğunda "Bütün ümidim gençliktedir" dediğini ifade ederek, "Baktım iktidarın sloganı, 'Yeter! Söz Milletin'; muhalefetin sloganı, 'Yeter! Söz Milletin'; iki tarafın da sloganı aynı. Dedim ki, 'Yok yok, Yeter! Söz Gençlerin'" dedi
01.02.2023 17:23:00
BTP, 'Yeter! Söz Gençlerin' dedi
BTP, 'Yeter! Söz Gençlerin' dedi
YENİ MESAJ/ İSTANBUL

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş seçim startını verdi. "Yeter! Söz Gençlerin" adı altında programlar serisi başlatan BTP, ilk programını İstanbul'da gerçekleştirdi. Fatih'te bulunan Ali Emiri Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programda BTP'ye yeni katılan isimlere rozetleri bizzat Genel Başkan Hüseyin Baş tarafından takıldı. Rozet takma töreninden sonra, BTP'ye çeşitli kademelerde yıllarca hizmet etmiş olan kişilere plaket verildi. Vefat etmiş BTP üyelerinin de anıldığı programda duygusal anlar yaşandı.

Gençlik, çağı yakalayabilmek demek

Rozet takma ve plaket töreninin ardından kürsüye gelen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş slogan olarak neden, 'Yeter! Söz Gençlerin' dediklerini anlattı. Atatürk'ün bu devleti kurduğunda 'Bütün ümidim gençliktedir' dediğini ifade eden Baş, "Baktım iktidarın sloganı, 'Yeter! Söz Milletin'; muhalefetin sloganı, 'Yeter! Söz Milletin'; iki tarafın da sloganı aynı, enteresan olmuş. Dedim ki, 'Yok yok, yeter söz gençlerin.' Bakın, buradaki genç kıstası, elbette ki yaş önemli bir kavram ama yaş bir görünüş bir fiziksel durumdan ibaret bir şey, gençlik esasında çağı yakalayabilmek, gençlik esasında medeniyeti, kültürü sindirebilmiş ve bulunduğu döneme onu entegre edebilmiş kişi demek" dedi.



Erdoğan'a, 'Kronometre sıfırlandı' cevabı

Hüseyin Baş konuşmasında güncel meseleler üzerine de değerlendirmelerde bulundu. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez adaylık konusunda söylediği 'Kronometre sıfırlandı' sözlerini hatırlatan Hüseyin Baş, "Şimdi hepinizin aklına kasaların sıfırlanması falan geliyor ben girmiyorum o konulara ama hükümetin hakikaten sıfırla çarpıldığı bir seçim olmalı. 14 Mayıs seçim diyorlar, o seçimde Erdoğan aday olamaz, Anayasa bunu gerektiriyor ama velev ki oldu, hukuk ve Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili gerekli düzenlemeler yapıldı ve kendisi aday çıktı; iki bayram arası düğün olmaz ama 14 Mayıs gecesi bir düğün yapacağız" dedi.

'Sağlıklı kararlar için yetkiler paylaşılmalı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bilecik valisini azarlaması da BTP liderinin gündemindeydi. Bir Cumhurbaşkanının bir valiyi hesaba çekmesinin normal olduğunu ifade eden BTP lideri, buradaki sorunun, bir siyasi parti genel başkanının valiyi hesaba çekmesi olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: "Buradan Sayın Cumhurbaşkanımızın da fark etmesi gereken konular var. Seçimlerde bir başkası aynı yetkilere sahip oldu diyelim, devletin valisini bir siyasi kimliğin hesaba çekmesi sizin hoşunuza gider mi, bu doğru bir şey mi? Bu devletlerde olamayacak bir şey. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu mantığı bir an önce inşallah fark edip hayata geçireceğini umut ediyoruz. Sağlıklı kararlar alabilmemiz için yetkilerimizi, sorumluluklarımızı, görevlerimizi paylaşmamız gerekir. Herkesin iş tanımı olur ve insanlar işini yaparlar, her işi bir kişiye yüklersek o insan o işin altında ezilir. Dolayısıyla biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak bir an evvel bu saçma sistemden geri dönülmesini savunan ve anlatan bir partiyiz."

'Sorunun kaynağı olanlar, sorun çözemez'

İktidar çevrelerinin Türkiye'yi içinde bulunduğu kriz ve kaos ortamında ancak Erdoğan'ın kurtarabileceği yönünde propaganda yaptığını da belirten Hüseyin Baş, "Tamam da bu çalkantılı sürecin ve kaosun sebebi zaten Erdoğan. Türkiye'de istikrar sürsün diye anlattıkları ve sürekli devam eden bir istikrarsızlık var. Her seçim bize 'İstikrar sürsün' denir, tamam da senin istikrarın istikrarsız ve senin çözüm olarak ortaya koyduğun şey sorunun ta kendisi, yani bu, enflasyonla mücadele ederken enflasyon artırmaya benziyor. Bunların çözüm diye sundukları şey de esasında sorunun kendisi. Bu mantıkla Türkiye'de hiçbir sorununu çözemeyiz. Şu kandırmacayı bir kenara atacağız; 'Aman efendim Erdoğan olmazsa böyle bir çalkantılı süreci kimse yönetemez!' Erdoğan olmasa bu süreci zaten yaşamayacaktık!"

'Türkiye kritik bir dönemeçte'

Türkiye'nin kritik bir dönemeçte olduğunu ifade eden Hüseyin Baş, "Bugün ülke olarak Osmanlı'nın çöküş sürecinde yaşadıklarını yaşıyoruz" dedi ve şöyle devam etti: "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı diyoruz ya, burada önemli bir nüans var. 100 yılda bir yaşanabilecek bir sorun yaşıyoruz arkadaşlar. Böyle bir sorunu en son 100 yıl önce yaşadığımızda yüz binlerimiz şehit oldu, topraklarımız elimizden alınmakla tehdit edildi. Bunların sebebi Osmanlının son dönemlerindeki ekonomik ve sosyal bozulmaydı. Bu sebepten dolayı biz işgale uğradık. Şu anda buna benzer süreçleri yaşıyoruz. Buradan kurtulmamız, buradan aydınlığa ve düzlüğe çıkmamız için bu hükümeti acilen dinlendirmemiz lazım, dinlendireceğiz. Eğer bunları dinlendirmez biraz daha devam etmelerine müsaade edersek gerçekten çok zor ve kötü günler bizi bekliyor."

'Vay bu milletin haline!'

Hüseyin Baş, İstiklal Marşı'ndan rahatsız olduğunu söyleyen Ukraynalı bir çocuğa gösterilen tepki üzerine de dikkat çekici açıklamalarda bulundu. BTP lideri, "Siz yaşadığınız ülkede oy verdiğiniz siyasilerin yarısından fazlasının, Türkiye Cumhuriyeti'nin bırak İstiklal Marşı'nı bütün kimliğini tanımlayan Anayasanın ilk 3 maddesini değiştirmek için yarış halinde olduğunun farkında değil misiniz? Bütün mesele bitti, bu meselenin sorumlusu Ukrayna'dan gelen bir çocuk mu oldu? Türkiye'deki siyasiler Anayasanın ilk 3 maddesinin değişmesi gerektiğini söylüyorlar ve ilk 3 maddenin değişememesinin garantisi Anayasanın 4. maddesi… Anayasanın 4. maddesi olmasa, bunlara kalsa iş, o maddeler değişecek. Vay bu milletin haline! Yani biz ona şiddetli tepkimizi göstermemiz gerekirken, bir tek oy onlara göstermememiz gerekirken bunları yutuyoruz, kulak arkasına atıyoruz. Ondan sonra da biz çok milliyetçiyiz, çok Atatürkçüyüz vs."

'Türk milleti boyunduruk altında yaşayamaz'

Türkiye'nin Lozan'da kabul etmediği ne varsa son 50 yılda taviz olarak verdiğini belirten BTP lideri şunları söyledi: "Türk milleti her şeyi yaşayabilir ama boyunduruk altında yaşayamaz. Türkiye'nin bağımsızlığı için gerekiyorsa bir canımız varsa ortaya koyacağız. Ortalık, seçmene yaranmak için bukalemun gibi her renge gelen insan kaynıyor. Biz o değiliz, hiç kimse kusura bakmasın! Bu ülkenin üniter yapısı asla bozulamaz. Bu ülkenin bağımsızlığına hiç kimse kastedemez, taviz verilemez. Siz zannediyorsunuz ki bağımsızlık illa birilerinin postalları altında emir almakla kaybedilir. Hayır, o postalı çıkaran ve takım elbiseyi giyip kravatı takıp senin karşına gelen,  'Ben yatırımcıyım' diyen adam da senin bağımsızlığın için bir tehdittir. Bunun farkına vardığın gün Atatürk'ün yolunda olacaksın. İlla kafana tüfeği dayamış, seni postal altında ezmesine gerek yok. Türkiye'nin köklü ailelerinden Koç ailesinin rahmetli mensuplarından Vehbi Koç'un bir videosuna rastladım, diyor ki; 'Osmanlı'nın son dönemlerinde bütün tekstil işleri, bütün gıda işleri, bütün ticaretler, bütün yatırımlar her şey yabancıların elindeydi. Bu işleri Hristiyanlar, Yahudiler, Rumlar, Ermeniler yapıyordu. Türkler cephedeydi, askerdeydi. Türkler hep ırgat olurdu, işçi olurdu. Ankara'nın, İstanbul'un en güzel yerlerinde Onlar otururdu, biz de imrenerek onlara bakardık.' Atatürk'ün ülkeden düşmanı fiili olarak atması 3 sene sürdü; düşmanın parasını ülkeden atması, ekonomik bağımsızlığını alması 13 sene sürdü."

İkinci program Trabzon'da

Bağımsız Türkiye Partisi'nin başlatmış olduğu "Yeter! Söz Gençlerin" program serisinin ikinci durağı Trabzon olacak. Trabzon'daki program 3 Şubat 2023 Cuma günü saat 19.00'da Beşirli'de bulunan Panagia Otel'de gerçekleştirilecek. Trabzon'dan sonra, sırasıyla, 12 Şubat'ta Adana'da, 19 Şubat'ta İzmir'de, 26 Şubat'ta Bursa'da, 5 Mart'ta Karaman'da ve 12 Mart'ta Ankara'da program serisi devam edecek.
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun

Trakya'da kuraklık kapıda

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi
12.05.2024 17:44:00
AA
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Güner, iklim değişikliğinin insan hayatını olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirtti.

Ortalama sıcaklıkların özellikle son 70 yılda sürekli yükseldiğine dikkati çeken Güner, "Araştırmalar Trakya'da gelecek 40-50 yıl içerisinde sıcaklıklarda 1 derecelik bir artış olacağını ve buna bağlı kuraklık yaşanabileceğini gösteriyor. Trakya Türkiye'nin en güzel topraklarına sahip, sulu tarım yapılabilen bir alanı" dedi.

Güner, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için tüm alanlarda önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi. Suyun insan yaşamı için hayati önemi olduğunu aktaran Güner, şunları kaydetti: "Suyun en çok kullanıldığı yer yüzde 70'lik oranla tarım. Kuraklık durumu da en çok tarımı etkileyecek. Su kıtlığı dendiğinde akıllara hemen evlerde su sıkıntısı yaşanacağı geliyor ancak en çok tarımsal üretim bundan etkilenecek. Tarımdan sonra en çok endüstriyel üretimde su kullanılıyor, kentsel kullanım bu alanda son sırada.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde su kıtlığına bağlı olarak tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde değişiklikler göreceğiz. Kuraklık ve su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşırsa bu durum insanların bu bölgeden uzaklaşmasına yol açacak." Güner, özellikle tarımda modern sulama teknikleriyle ciddi miktarda su tasarrufu yapılabileceğine dikkati çekti. Vahşi sulama yöntemlerinden uzaklaşılması gerektiğini belirten Güner, "Üstü açık kanallardan su akıyor, eski teknikler kullanılıyor. Damla sulama yöntemine geçilmesi gerekli. Tarımda yüzde 5'lik bir su tasarrufu evlerde kullanılan tüm su miktarına bedel durumda" diye konuştu.

Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Kars'ta baraj şantiyesinde çalışan ve gıdadan zehirlendiği iddia edilen 2 işçiden 1'i yaşamını yitirdi.
12.05.2024 16:26:00
Anadolu Ajansı
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Arpaçay Barajı'nın tadilatında çalışan Gürbüz K. (58) ve Orhan D'den haber alamayan yakınları durumu ekiplere bildirdi.

Olay yerine giden ekipler, 2 işçiyi hareketsiz halde buldu.

Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde, Gürbüz K'nin hayatını kaybettiği belirlendi.

Bilinci kapalı olan Orhan D ise sağlık ekiplerince Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezine kaldırıldı.

Gürbüz K'nin cenazesi, otopsi için Kars Harakani Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

İşçilerin, dün akşam balık ve tavuk yediği öğrenildi. 

İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla ortalama yüzde 82,93 olarak ölçüldü

 


12.05.2024 15:05:00 / Güncelleme: 12.05.2024 15:10:08
AA
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan ve azami 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki su miktarı 720 milyon 36 bin metreküp olarak kaydedildi.

Su miktarı Ömerli'de yüzde 93,05, Darlık'ta yüzde 81,61, Elmalı'da yüzde 87,21, Terkos'ta yüzde 91,68, Alibey'de yüzde 59,44, Büyükçekmece'de yüzde 77,53, Sazlıdere'de yüzde 62,53, Istrancalar'da yüzde 55,92, Kazandere'de yüzde 82,62, Papuçdere'de ise yüzde 80,96 olarak ölçüldü.

Melen ve Yeşilçay'dan bu yıl 235,25 milyon metreküp su alındı.

İçme suyu arıtma tesislerinden bu yıl kente verilen su miktarı 393 milyon 29 bin metreküp olarak hesaplanırken, dün İstanbul'a verilen su miktarı ise 3 milyon 3 bin metreküp olarak kayıtlara geçti.

Son 10 yılın doluluk oranları

İSKİ istatistiklerine göre, 12 Mayıs tarihli baraj doluluk oranları
2014'te yüzde 30,26,
2015'te yüzde 94,72,
2016'de yüzde 82,29,
2017'de yüzde 85,54,
2018'de yüzde 88,22,
2019'da yüzde 89,73,
2020'de yüzde 69,15,
2021'de yüzde 77,73,
2022'de yüzde 85,73,
2023'te yüzde 49,42,
bugünkü oran yüzde 82,93 olarak kayıtlara geçti.

Sedyeden kalktı, doktora saldırdı

İstanbul'da motosiklet kazasında yaralanan genç, kendisine koridorda sedyenin üstünde müdahale etmek isteyen doktora saldırdı. Sedyenin üzerine çıkarak doktora tekme atan ve hastaneyi birbirine katan saldırgan gözaltına alındı. O anlar kameralara yansıdı
12.05.2024 12:02:00
İhlas Haber Ajansı
Sedyeden kalktı, doktora saldırdı
Sedyeden kalktı, doktora saldırdı
İstanbul'da motosiklet kazasında yaralanan genç, kendisine koridorda sedyenin üstünde müdahale etmek isteyen doktora saldırdı. Sedyenin üzerine çıkarak doktora tekme atan ve hastaneyi birbirine katan saldırgan gözaltına alındı. O anlar kameralara yansıdı.

Olay, önceki gün saat 16.00 sıralarında Şişli Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Eyüpsultan Topçular Mahallesi'nde motosiklet kazası geçiren Enes Mehmet Özkul ve akrabası B.Ö. ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Genç acil serviste sedyenin üstünde beklediği esnada acil serviste görevli doktor Orkun Işık müdahale etmek istedi. Ancak hasta yakınları ile doktor arasında "koridorda sedye üzerinde müdahale" nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine sedye üzerinde ayağa kalkan Enes Mehmet Özkul, doktora saldırdı. Güvenliğin araya gitmesiyle kavga sonlandırıldı. Polis ekipleri şahsa saldıran genci ve akrabasını gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen iki şahıs adli kontrolle serbest kaldı.

Yaralı gencin sedyede ayağa kalkın doktora saldırdığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.