Mustafa Kemal Atatürk'ü dinsiz gösterip, bu milletin gözünden düşürme çalışmaları yıllardan beri planlı bir şekilde yürütülmektedir. Oysaki Atatürk'ün hayatının bütününe, söylevlerinin ve demeçlerinin tamamına ve anılarda geçen ikili diyaloglara baktığımızda onun, karanlık güçlerin göstermeye çalıştığı gibi biri olmadığı açık ve net bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.
"Atatürk; devletini, vatanını, milletini ve dinini satmamış; bunlar konusunda pazarlığı söz konusu bile etmemiştir. Müslüman ve dindar bir kimliğin dinsiz gösterilmesi O'nun kurduğu devletin de dinsiz olduğu yanılgısına insanları ikna içindir. O yüzden Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk, 2017, s.29)
Atatürk'ü dinsiz göstermeye çalışanların en çok kullandıkları argüman, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM'nin 5. dönemin 3. Yasama Yılını Açış Konuşmasında kullanmış olduğu bir cümledir. Yaklaşık 3 bin 600 sözcüğün kullanıldığı bu konuşmada Atatürk'ün anlatmaya çalıştığı şeyin üzerinde durmak yerine, binlerce sözcüğün içerisinden cımbızla bir ifadenin seçilmesi, yukarıda belirtilen sebeplerden ötürü olduğunu bize göstermektedir.
Din aleyhinde kullandığı iddia edilen ifadede Atatürk şunu söylemiştir: "Bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır."
Bu ifadeler 3 bin 600 sözcükten cımbızlanmış sadece bir kaç sözcüktür. Özellikle bu ifadede kullanılan "sanılan" vurgusu Atatürk'ün dinsizliğine delil olarak gösterilmektedir.
Yüce kitabımızda, Kur'an-ı Kerim'in indirilişiyle ilgili onlarca ayet mevcuttur. Fakat hiç birinde Kur'an'ın gökten indiğine dair bir ifade bulunmaz.
Ayrıca Kur'an-ı Kerim'in gökten indiğini düşünen hiç bir Müslüman olduğunu da sanmıyorum. Nitekim öyle düşünen bir Müslüman, Allah'ın gökte olduğunu iddia ediyor demektir ki, Allah'a bir yer ihdas ettiği için küfre düşeceğini bilir. Ayrıca Allah'ın gökte olduğunu düşünmek, Allah'ın gökyüzünü yaratmadan önce nerede olduğu sorusunu akıllara getirecektir!
Kur'an-ı Kerim'in indirilmesi gibi peygamberlerin gönderildiği de ayetlerde belirtilmektedir. Dolayısıyla peygamberlerin gökten gönderilmediğini herkes bilir. Peygamberlerin insanların içinden seçildiği ve Allah tarafından O'nun bir elçisi olarak görevlendirildiği ayetlerde açıkça anlatılmaktadır.
Evet, Kur'an-ı Kerim indirilmiştir ama gökten değil. Allah'ın katından indirilmiştir.
Peki, o zaman "gökten indiği sanılan kitaplar" ne olabilir sorusu akıllara gelmektedir. Bu sorunun cevabını bulabilmek için Kur'an-ı Kerim'in dışındaki kitaplara bakmak gerekir.
Bu konuyla ilgili kısmet olursa pazartesi günü yeni bir yazı dizisine başlıyoruz. Yeni Mesaj gazetesinde yayınlanacak olan bu yazı dizimizde konuyu çok daha kapsamlı olarak ve kaynaklarıyla ele almaya çalıştık. Bu yazı dizimizde Atatürk'ün kullanmış olduğu o ifadenin açılımını yapmaya çalışacağız. Ve en sonunda göreceğiz ki Atatürk, kullandığı bu ifadelerle küfre düşmemiştir. Tam tersine Atatürk, dinine ve Kur'an'a son derece vakıf bir insan ve çok iyi bir Müslümandır.
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022