ABD, Türkiye'ye yönelik CAATSA yaptırımlarını devreye koyar mı koymaz mı derken ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun yaptığı yazılı açıklamayla birlikte yaptırımlar devreye girdi. CAATSA yasası, ABD'nin Hasımlarıyla Mücadele Yasası demek, tabii ki "hasım", "düşman" anlamına geliyor.
Daha önce bu yasa kapsamında 3 ülke vardı: Rusya, Kuzey Kore ve İran. Dördüncü ülke ise Türkiye oldu. Türkiye ABD'yi hala "stratejik müttefik" olarak görüyor, ABD ise Türkiye'yi "resmen" düşman ülke olarak ilan etmiş durumda. Esasen sadece bu nokta bile ABD konusunda ayıkmamızı sağlamalı.
Pompeo'nun açıklamasına göre, Türkiye, Rusya'dan S-400 savunma sistemi aldığı için Türkiye Savunma Sanayi Başkanlığı'na (SSB) yaptırım kararı alındı.
Bu kapsamda, yaptırım uygulanacaklar arasında, SSB Başkanı İsmail Demir, SSB Başkan Yardımcısı ve Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yiğit, SSB Hava Savunma ve Uzay Dairesi Başkanlığı'ndan Serhan Gençoğlu ve Mustafa Alper Deniz var.
CAATSA'nın 235. maddesi, ABD Başkanı'nın ilgili kişi ve kuruluşlara getireceği yaptırımları 12 maddede düzenliyor. Özetle ifade etmek gerekirse:
1) Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi.
2) Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi.
3) ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi.
4) Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi.
5) Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi.
6) Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması.
7) Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması.
8) Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması.
9) Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması.
10) ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması.
11) Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD'ye giriş yasağı.
12) Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması.
ABD Başkanı, yasa gereği bu 12 maddeden en az 5'ini uygulamak zorunda.
Yaptırım kararı sonrası ABD Savunma Bakanlığı (Pentogan) şu açıklamayı yaptı:
"Türkiye önemli ve değerli bir NATO müttefikimiz fakat bu sorun ikili ilişkilerin gelişmesi için çok büyük bir bariyer oluyor."
İngiliz Financial Times gazetesi ise durumu şu şekilde değerlendirdi:
"Yaptırımlar göreceli olarak hafif olsa da ABD'nin NATO müttefikine uyguladığı yaptırım kararı Türkiye ile geleneksel Batı partnerleri arasındaki gerilimi gözler önüne seriyor."
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, skandal karara, "ABD'nin, tek taraflı yaptırımlar içeren kararını kınıyor ve reddediyoruz. ABD'yi bu vahim yanlıştan geri dönmeye davet ediyoruz" açıklamasıyla tepki gösterdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması, uluslararası hukuka karşı kibirli tutumunun bir başka tezahürüdür. Elbette bu yaklaşım, askeri-teknik iş birliği de dâhil olmak üzere, uluslararası arenada sorumlu bir katılımcı olan ABD'nin güvenilirliğine katkı sağlamıyor" diye konuştu.
İran da ABD'nin bu kararını kınarken, Türkiye'ye bir destek de Azerbaycan'dan geldi.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yaptırım kararını, "kabul edilemez", "haksızlık" ve "hukuka aykırılığın bir göstergesi" şeklinde değerlendirdi.
ABD'nin uygulayacağı yaptırımların sert ya da yumuşak olmasının bu aşamadan sonra hiçbir önemi yoktur. Bugüne kadar birçok hadisede Türkiye'ye karşı açıkça tavır ortaya koyan ABD, bugün bu düşmanlığını resmen ilan etmektedir. CAATSA'nın anlamı budur.
ABD açıkça şunu söylüyor: Benim dünyada resmi olarak 4 düşmanım var, bunların biri de Türkiye'dir. Türkiye'nin siyasetiyle, milletiyle, bürokratıyla bu gerçeği görmesi ve buna göre milli bir pozisyon belirlemesi artık kaçınılmazdır.
Bağımsız Türkiye partisi (BTP) Sözcüsü Emre Polat'ın şu ifadeleri mutlaka dikkate alınmalıdır:
"ABD'nin açıkladığı CAATSA yaptırımları konusunu dikkatle takip ediyoruz. Bu konuda hükümetin dik bir duruş sergilemesi, asla ve kat'a geri adım atmamasını temenni ediyoruz."
"ABD'nin hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele yasası, bu tanım bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü ABD Türkiye'ye hiç dost olmadı, Türkiye'yi her zaman hasım olarak gördü."
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD'nin bu pervasız ve düşmanca tavrına asla boyun eğmemeli ve gereken cevabı misliyle vermelidir. Hükümetin ABD'ye karşı takındığı tutumu acilen değiştirmesini istiyoruz. Milli bir bakış açısına acilen dönülmesinin ülkemizin geleceği açısından hayati önemde olduğunu ve bu milli çerçeveye dönülmesi sürecinin sonuna kadar takipçisi ve destekçisi olacağımızı beyan ediyoruz."
"Ülke olarak bu milli duruşa ulaşabilmemizin yegâne yolunu biz çok iyi biliyoruz. Bir saniye bile vakit kaybetmeden merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri hayata geçirilmeden bu milli duruşun gerçekleşmeyeceğinin farkındayız."
"Genel Başkanımız Hüseyin Baş ile milletimize bu milli duruşu ve dünyanın en müreffeh toplumu olma idealini gerçekleştireceğimiz sözünü veriyoruz."
"Türkiye'nin bağımsızlığı, binlerce yıllık devlet tecrübesi ve milli duruşu ile asla bağdaşmayacak bir politikaya hükümetin sürüklenmesini asla kabul etmiyor, bu düşmanca tavırlarından ötürü Amerika'yı kınıyoruz."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu onurlu ve dik duruşu ortaya koydu, bugün neden olmasın?
- Siyasiler, bölünmeyi teşvik ediyor / 26.11.2024
- Birlik ve beraberliğin merkezi: Ehl-i Beyt / 23.11.2024
- ‘Bugün ithal ettiğin et, yarını yok eder’ / 22.11.2024
- ABD’nin ‘balistik füze’ kararı ne anlama geliyor? / 20.11.2024
- Sıkıştıkça laikliğe saldırıyorlar! / 19.11.2024
- Daron Acemoğlu’nun zamanlaması manidar! / 16.11.2024
- Kötü ekonomi, ölümcül sonuçlar doğuruyor / 15.11.2024
- İşsiz, çalışan ve emekli, hepsi mağdur / 13.11.2024
- Beklenen enflasyona göre belirlemek büyük adaletsizlik! / 12.11.2024