logo
12 MAYIS 2024

19 yıl devam eden boşanma ve mal paylaşımı davası

Antalya'da yaşayan 1 çocuk annesi Nilüfer Yalçın, eşinin boşanma sürecinde çeşitli kurumlardan aldığı 'Akıl sağlığı yerinde değildir' raporu ile 19 yıldır mağdur edildiğini belirterek, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen 'Akıl sağlığı yerindedir' raporu ile buruk sevinç yaşadı
12.06.2023 13:06:00
İhlas Haber Ajansı
19 yıl devam eden boşanma ve mal paylaşımı davası
19 yıl devam eden boşanma ve mal paylaşımı davası
Antalya'da yaşayan 1 çocuk annesi Nilüfer Yalçın, eşinin boşanma sürecinde çeşitli kurumlardan aldığı 'Akıl sağlığı yerinde değildir' raporu ile 19 yıldır mağdur edildiğini belirterek, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen 'Akıl sağlığı yerindedir' raporu ile buruk sevinç yaşadı.

Eşi adına çıkarılan raporlarla kendisinin kusurlu eş ilan edildiğini belirten Yalçın, 'Boşanma davası devam ederken 2007 yılında eşim birden bire kısıtlandı, yani vasi tayin edildi ve tek başına karar veremez hale geldi. Bu evliliği para için yaptığım söylenerek yoksulluk nafakasından mahrum bırakıldım. Eşimin çeşitli kurumlardan almış olduğu heyet raporlarının hiçbirisi SGK'da kayıtlarında yok" dedi.

Antalya'da yaşayan 44 yaşındaki Nilüfer Yalçın 24 yıl önce C.Ç. ile hayatını birleştirdi. Ailenin 2001 yılında erkek çocukları dünyaya geldi. Ardından Yalçın, eşinin ağabeyi ile gayrimenkul nedeniyle tartışmalar yaşadı. Olay mahkemeye yansıyınca aile içinde gerginlikler oluştu. C.Ç. ise dava sürecinden 4 yıl sonra mülk kavgasından sıkıldığını belirterek evi terk etti. Nilüfer Yalçın, 2014 yılında eşinden boşandı. İddiaya göre boşanma davası devam ederken 2007 yılında eşi adına 'Akıl sağlığı yerinde değildir' raporu çıkarıldı.

Adli Tıp karası sonrası yeniden boşanma davası

Yalçın ve avukatı dava sürecinde Adli Tıp Kurumu'ndan eşinin 'Akıl sağlığı yerinde olup olmadığına yönelik' rapor talep etti. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen cevapta 'Sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği tespit edilemediği' yönünde karar verildi. Bu gelişmelerin arından 2019 yılında boşanma ve mal paylaşımına yönelik dava yeniden başladı.

'Boşanma davası devam ederken 2007 yılında eşim birden bire kısıtlandı'

Bu gelişmenin ardından Yalçın ve avukatı, aile mahkemesine başvuruda bulunarak boşanma ve mal paylaşımı davasının yeniden görülmesini talep etti. Yaşadığı yasal süreci anlatan Nilüfer Yalçın, '1999 yılında eşimle hayatımı birleştirdim. Hiçbir sorunum yoktu, 2001'de oğlumuz dünyaya geldi. Daha sonra eşim üzerinde bulunan hisselerini paylaşmak istedi. Mal paylaşımı davası devam ederken eşim bir gece evden ayrıldı. 2006 yılında eşime boşanma davası açtım. Boşanma davası devam ederken 2007 yılında eşim birden bire kısıtlandı, yani vasi tayin edildi ve tek başına karar veremez hale geldi. 'Doğuştan akıl hastasıdır' denildi. Ben de hem evlilikte kusurlu eş ilan edildim, hem de bu evliliği para için yaptığım söylenerek yoksulluk nafakasından mahrum bırakıldım. Eşim daha sonra başka birisiyle evlendi. Biz mal paylaşımı yapmak istedik. Aile mahkemesinde mal paylaşımına geçtiğimizde burada da akıl hastası olduğu söylendi' dedi.

'Eşimin akıl sağlığına yönelik alınan raporların SGK'da olmadığının yazısı geldi'

Yalçın, şöyle devam etti: 'Geldiğimiz noktada eşimin akıl sağlığına yönelik alınan raporların SGK'da olmadığının yazısı geldi. Eşimin çeşitli kurumlardan almış olduğu heyet raporlarının hiçbirisi SGK kayıtlarında yok. SGK kayıtlarında olmayan bir raporun da gerçekliği yok. 20 yıldır ben adliyeye gidip gelirken bu sıkıntıları yaşadım. Şimdi buruk bir sevinç yaşıyorum. Ben bu konuda çok sayıda suç duyurusunda bulundum. Ben şahsın akıl hastası olmadığı yönünde de suç duyurusunda bulundum. Ben mağdur oldum, lütfen bu konuda gereken yapılsın' sözlerine yer verildi.

'20 yıldır mağdur ediliyorum'

Adli Tıp Kurumu'ndan kendisine gelen cevabı da paylaşan Yalçın, 'Bize gelen cevapta, 'Sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini, ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl sağlığı veya zeka geriliği tespit edilemediği' Ama eşimin çok sayıda kurumdan raporu var. Kime bizim taleplerimizi yerine getirmedi. Biz sürekli oyalandık, biz 20 yıldan sonra şimdi hem boşanma davasını hem de mal paylaşımını yeniden görüyoruz. Önümüzdeki günlerde ilk duruşmam var. Ben adalete güveniyorum. Buradan kazandığım parayı devlet kurumlarında öğrenim gören öğrencilere, depremzedelere ve Mehmetçik Vakfına bağışlayacağım. 20 yıldır mağdur ediliyorum, bunun için çok yüksek tazminat talep edeceğim. Benim gençliğim gitti. Bu tür evraklarda oyalandık' dedi.

'SKG kayıtlarında bu raporların olmadığı ortaya çıktı'

Avukat ise Ercan Güven ise şunları konuştu: '2006 yılında boşanma davası başladı. Hukuk süreci çok uzun sürdü. Sebebi ise çeşitli illerdeki kurumlardan gelen heyet raporlarıdır. Biz bunu defalarca gündeme getirdik, suç duyurusunda bulunduk. Fakat sonuç elde edemedik. Fakat yıllar sonra Adli Tıp Kurumundan gelen karar bir nebze de olsa bizim haklı olduğumuzu gösterdi. Bunun için yargılamanın iadesi istedik, bu yargılamada SKG kayıtlarında bu raporların olmadığı ortaya çıktı. Adaletin yerini buldu. Adli Tıp Kurumu'ndan akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor geldi.'
BM raportöründen İsrail'e Gazze tepkisi
'Holokost'u çağrıştırıyor'
Kazanandan çok protestolar damga vurdu
İsrail için kabul gibi Eurovision
Lastiği patlayan tıra başka ir tır çarptı
Feci kazada 2 kişi öldü
'Bir çanta para getirdiler, kabul etmeyince öldürdüler'
Ayşe Ateş'ten çarpıcı açıklamalar
CHP'den belediyelere yeni genelge
Şatafat ve israftan kaçının
Destek fiyatı 2 lira oalcak
Yaş çay alım fiyatı belli oldu
Tarihte örneği yok
Siyonist cellatlar Eurovision'da da kendini gösterdi
En kritik belirti
Kalp krizi nasıl anlaşılır!
Pembe domates deyip geçmeyin...
En pahalı domatesin tohumu İsrail'den geliyor!
Yüksek yargıya kim hükmedecek?
Kavgadan uzlaşma mı çıktı?
BTP lideri İsrail-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi
"Erdoğan dik duruş ortaya koyabilecek durumda değil"
Faizsiz evlilik kredisi için tarih belli oldu
Ödemeler ne zaman başlayacak?
Öğle saatlerinden sonra başlayacak
6 il için kuvvetli yağış uyarısı
Anneler günü harcamaları 3 yılda yüzde 500 arttı
Ortalama bin lira harcama yapılıyor
Ahmet Hakan'dan tam not aldı
'Genel başkandı tam bir lider oldu'
BM raportöründen İsrail'e Gazze tepkisi
'Holokost'u çağrıştırıyor'
Kazanandan çok protestolar damga vurdu
İsrail için kabul gibi Eurovision
Lastiği patlayan tıra başka ir tır çarptı
Feci kazada 2 kişi öldü
'Bir çanta para getirdiler, kabul etmeyince öldürdüler'
Ayşe Ateş'ten çarpıcı açıklamalar
CHP'den belediyelere yeni genelge
Şatafat ve israftan kaçının
Destek fiyatı 2 lira oalcak
Yaş çay alım fiyatı belli oldu
Tarihte örneği yok
Siyonist cellatlar Eurovision'da da kendini gösterdi
En kritik belirti
Kalp krizi nasıl anlaşılır!
Pembe domates deyip geçmeyin...
En pahalı domatesin tohumu İsrail'den geliyor!
Yüksek yargıya kim hükmedecek?
Kavgadan uzlaşma mı çıktı?
BTP lideri İsrail-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi
"Erdoğan dik duruş ortaya koyabilecek durumda değil"
Faizsiz evlilik kredisi için tarih belli oldu
Ödemeler ne zaman başlayacak?
Öğle saatlerinden sonra başlayacak
6 il için kuvvetli yağış uyarısı
Anneler günü harcamaları 3 yılda yüzde 500 arttı
Ortalama bin lira harcama yapılıyor
Ahmet Hakan'dan tam not aldı
'Genel başkandı tam bir lider oldu'

Hollandalı şarkıcıyı bile infaz ettiler

 
 
2024 Eurovision Şarkı Yarışması'nda 11 Mayıs'ta finale saatler kala Hollanda'yı temsil eden Joost Klein yarışmadan diskalifiye edildi. 
11.05.2024 22:41:00
HABER MERKEZİ/AA
Hollandalı şarkıcıyı bile infaz ettiler
Hollandalı şarkıcıyı bile infaz ettiler


2024 Eurovision Şarkı Yarışması'nda 11 Mayıs'taki finale saatler kala Hollanda'yı temsil eden Joost Klein yarışmadan diskalifiye edildi. Eurovision organizatörlerince yapılan açıklamada, Hollandalı temsilci Klein'ın, bir ekip üyesine yönelik davranışının "yarışma kurallarının ihlali" olarak değerlendirildiği belirtildi. Klein'ın final yarışmasından diskalifiye edildiği bildirilen açıklamada, "Yarışmadaki tüm personel için güvenli ve emniyetli bir çalışma ortamı sağlamaya kararlıyız" ifadesi kullanıldı. İsveç'in Malmö kentinde yapılacak final yarışması öncesi Cuma günü düzenlenen basın toplantısında, İsrailli temsilci Eden Golan'a, Polonyalı bir gazeteci, "Etkinliğe katılarak diğer katılımcılar için bir güvenlik riskine neden olduğunu düşünüp düşünmediği" sorusunu yöneltmişti.


Hani çok da mühim bir şey olsa!

Bunun üzerine İsveçli sunucu Jovan Radomir'in hemen araya girerek Golan'a "soruya cevap vermek zorunda olmadığını" söylemiş ve Hollandalı temsilci Joost Klein da yüksek sesle "Neden olmasın?" ifadesini kullanmıştı. Hepsi bu kadar! Belçika, Portekiz, İngiltere, İrlanda, İsviçre, Norveç, Danimarka, Litvanya, Finlandiya ve San Marino'yu Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil eden sanatçılar, "Gazze'de acil ve sürdürülebilir ateşkes" çağrısı yapmıştı. Avrupa'nın birçok ülkesinden farklı kesimler, Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle İsrail'in Eurovision Şarkı Yarışması'ndan menedilmesi çağrısında bulunmuştu. 

Alternatif ithalat yapılacak ülkeler aranıyor

 
 
Türkiye ile İsrail arasındaki dış ticaretin tümüyle kesildiği öne sürülüyor. Ticaretin devam ettiği dönemde pazarda 'pembe domates' olarak bilinen ve kilosu marketlerde ya da pazarlarlarda 100 TL'nin, hatta 150 liranın üzerinde satılan bazı domates türlerinin tohumunun İsrail'den ithal edildiği belirtiliyor. İthalatçılar bu tohumun tedarikinde farklı pazarlara yönelmiş durumda.
11.05.2024 22:31:00
AHMET TURAN YİĞİT
  Alternatif ithalat yapılacak ülkeler aranıyor
  Alternatif ithalat yapılacak ülkeler aranıyor

Tarım ve Orman Bakanlığına göre, Türkiye'de planlı ve sistemli tohumculuk faaliyetleri 1925-1930'lu yıllarda araştırma enstitüleri ve tohum ıslah istasyonlarının kurulmasıyla başladı. Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Kanunu'nun 1963'te yürürlüğe girmesiyle ülke tohumculuğunda yeni bir döneme geçildi. Sonraki süreçte çıkarılan Tohumculuk Kanunu, tamamlanan alt mevzuatlar ve özel sektör yapılanmasının sağlanmasıyla, yurt içi sertifikalı tohum üretimi ivme kazandı. Sertifikalı tohum kullanımı 2005'ten ve sertifikalı tohum üretimi de 2008'den itibaren Bakanlık tarafından desteklenmeye başlandı. Ülkede sertifikalı tohum üretimi 2002'den itibaren genel artış seyrini sürdürdü. Bu üretim 2002'de 145 bin 227 ton iken 2012'de 646 bin 905 tona yükseldi. Sertifikalı tohum üretimi, 2017'den itibaren her yıl 1 milyon tonun üzerinde gerçekleşti. Bu miktar geçen yıl da 1 milyon 300 bin ton olarak kayıtlara geçti.

Tohumda dış ticaret fazlası veriliyor

Türkiye'nin sertifikalı tohum üretimindeki artış, dış ticaret verilerine de yansıdı. Türkiye, bu alanda bazı ürün türlerinde kendi kendine yeten ülke konumuna geldi. Türkiye'nin sertifikalı tohum ihracatı, 2016 yılından itibaren her yıl ithalatın üzerinde seyretti. Sertifikalı tohum ihracatı, 2022'de 86 bin 412 tona çıktı. Sertifikalı tohum ithalatı ise 2002'de 19 bin 227 ton, 2012'de 33 bin 160 ton, 2022'de de 37 bin 729 ton oldu. Söz konusu ihracat geçen yıl 89 bin 378 ton olarak kayıtlara geçti. Bu dönemde ithalat ise ihracatın altında kalarak 51 bin 384 ton olarak belirlendi. Türkiye'nin tohum ihracatı değer bazında da son 2 yıldır ithalatın üzerine çıktı. İhracat, 2022'de 232 milyon 663 bin dolar, geçen yıl ise 326 milyon 758 bin dolar olarak hesaplandı. İthalat ise 2002'de 55 milyon 292 bin dolar, 2012'de 197 milyon 649 bin dolar oldu. İthalat tutarı, 2022'de 169 milyon 614 bin dolar, geçen yıl ise 249 milyon 563 bin dolar olarak kayıtlara geçti.

Kritik tohumlar ithal ediliyor

Neticede Türkiye tohum ithal eden bir ülke... Patates, şeker pancarı, bazı sebze türleri tohumları ithal ediliyor. Özellikle marketlerde ve pazarlarda yüksek fiyata satılan pembe domatesin bazı kaliteli türlerinin tohumları İsrail'den ithal ediliyor. "Yenimesaj.com.tr"ye bilgi veren bir kaynak söz konusu 'kırmızı renkte' pembe domates türünün Cuma günü İstanbul Hali'nde kilogram fiyatının 90 TL olduğunu belirtti. Üründe sıkını yaşanmadığını, fiyatın yükseldiğini kaydeden kaynak, bu domates türünün Antalya'da bir firma tarafından üretildiğini belirtti.

Benzin istasyonu çalışanlarından 90 milyon liralık 'slip' vurgunu

İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Polisi, Büyükçekmece'de benzin istasyonlarında çalışanların aralarında olduğu, sahte akaryakıt fişi üretip ve komisyon karşılığı kar elde ederek vergi kaçıran şebekeyi, Büyükçekmece ve Esenyurt'taki eş zamanlı operasyonla çökertti
11.05.2024 10:40:00 / Güncelleme: 11.05.2024 10:45:45
İhlas Haber Ajansı
Benzin istasyonu çalışanlarından 90 milyon liralık 'slip' vurgunu
Benzin istasyonu çalışanlarından 90 milyon liralık 'slip' vurgunu
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Polisi, Büyükçekmece'de benzin istasyonlarında çalışanların aralarında olduğu, sahte akaryakıt fişi üretip ve komisyon karşılığı kar elde ederek vergi kaçıran şebekeyi, Büyükçekmece ve Esenyurt'taki eş zamanlı operasyonla çökertti. Naylon fatura operasyonda 3 kişi tutuklanırken, polis şu ana kadar 90 milyon liralık vurgunu açığa çıkardı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Büyükçekmece'de benzin istasyonunda çalışan şüphelilerin; servis, nakliye ve şirket araçlarına yüzdelik komisyon şeklinde haksız kazanç karşılığı sahte akaryakıt fişi üretip sattıkları, sahte fişleri alan firmaların ise bunları gider kalemi gösterip vergi kaçırdıkları, sahte özel belge niteliğindeki fişleri evlerine kurmuş oldukları özel makine ve düzenekler sayesinde ürettikleri yönünde ortaya çıkan iddialar üzerine harekete geçti.

Vergi kaçakçılığı yaptıkları tespit edildi

Polis ekipleri yaptıkları derin araştırma üzerine, şüphelilerin, benzin istasyonlarından edinmiş oldukları bilgi ve tecrübeler neticesinde fiş (slip) basma cihazları ve dijital materyaller aracılığıyla birçok firmaya yüksek miktarlarda tutarlara sahip sahte fatura düzenleyerek, firmaların vergi kaçakçılığına sebep oldukları, kendilerinin ise yapmış oldukları bu usulsüz eylemlerden dolayı farklı yüzdelik oranlarda menfaat temin ederek haksız kazanç elde ettiklerini tespit etti. Toplamda 90 milyon liralık kazanç elde edildiği belirlendi.

Benzin istasyonunda çalışıp çevre edindiler

Şüphelilerin, uzun süre boyunca benzin istasyonlarında çalışmaları sebebiyle çevre edindiği bu sayede de ayrıca konuyla ilgili bilgi ve tecrübe kazandıkları ortaya çıktı. Teknik olarak da kendilerini geliştiren şahısların, kesmiş oldukları naylon faturalar ve sebep oldukları vergi kaçakçılığından yüzde bir komisyon aldıkları öğrenildi.

3 ayrı adrese eş zamanlı operasyon

Ekipler topladıkları bilgiler sonrasında Büyükçekmece ve Esenyurt'ta 3 ayrı adrese baskın düzenledi. Düzenlenen baskın neticesinde, 6 adet slip basma cihazı ve bunlara bağlı bilgisayarlar, 6 bin 200 adet yaklaşık 18 milyon 500 bin lira tutarında basılmış sahte fiş ve 400 adet basılmamış slip fiş rulosu ele geçirildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 3 kişi de tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Oğlunun gömleğiyle hasret gideriyor

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013'te meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden 53 vatandaşın acısı yıllar geçse de dinmiyor. Saldırıda 28 yaşındaki oğlu şehit olan anne Sabahat Taş, oğlundan geriye kalan gömleğiyle hasret gideriyor.
11.05.2024 09:06:00 / Güncelleme: 11.05.2024 09:10:00
İhlas Haber Ajansı
Oğlunun gömleğiyle hasret gideriyor
Oğlunun gömleğiyle hasret gideriyor
Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde terör grupları tarafından peş peşe iki bombalı saldırı gerçekleştirilmişti.

Saldırıda 53 sivil vatandaş hayatını kaybetmişti. PTT binası ve Reyhanlı Belediyesi önünde gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınları o günleri unutamıyor.

Saldırı sırasında camiden çıkıp ekmek almaya giden 28 yaşındaki Mehmet Taş'ın annesi Sabahat Taş, oğlunun gömleğiyle hasret gideriyor.



"11 sene oldu yarım dakika unutabilmiş değilim"

Oğlunu hep kalbinde yaşattığını dile getiren anne Sabahat Taş, "11 Mayıs 2013'te en acı günler oldu. Oğlum camiden çıkıp ekmek almaya gittiği an bombalı saldırıya uğradı. Oğlum orada şehit oldu. Oğlumu çok özlüyorum ve hala içimizde yaşıyor. Benim oğlum çok cana yakın ve yardımseverdi. 11 sene oldu daha yarım dakika unutmuş değilim. Onu hep kalbimde yaşatıyorum" dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.